03-06-2023 13:12:57 Son Güncelleme: 18-02-2024 20:10:57

WILMA ELLES AİLESİ İLE BİRLİKTE MANŞETTEYİZ DERGİSİNİN KAPAK KONUĞU OLDU

WILMA ELLES AİLESİ İLE BİRLİKTE MANŞETTEYİZ DERGİSİNİN KAPAK KONUĞU OLDU

Röportaj: Şükriye Özgül

Türkiye onu “Öyle Bir Geçer Zaman Ki” dizisinde Caroline karakteri ile tanıdı. Onun üzerine yerli ve yabancı pek çok dizi ve sinema filminde rol aldı, en iyi kadın oyuncu alanında ödülleri bulunuyor. Kariyerinde emin adımlarla zirveye doğru ilerleyen Wilma Elles, ayrıca çok başarılı bir model ve tasarımcı. Oyunculuğunu hep bir adım ileriye taşımak için tiyatro ve müzik dersleri de almış. Dergimizin kapak konuğu olan güzel oyuncu, eşi Mehmet Şah Çelik, ikizleri Melodi ve Milat ile geldi röportaja. Daha röportaj için iletişime geçtiğimiz ilk andan itibaren naifliği, kibarlığı, samimiyeti ve olağanüstü enerjisi ile kalbimde taht kurdu diyebilirim. Gerek kapak çekiminde gerekse röportajda sergilediği samimi tavırla, profesyonellik ve naifliğin aynı anda nasıl olağanüstü bir ekip sinerjisine yansıyacağını da gösterdi. Çocuk yetiştirmek bir zanaattır. Sevgili Wilma’yı bu anlamda da bir anne olarak özellikle tebrik etmek istiyorum. Olağanüstü terbiyeli ve akıllı iki evlat yetiştiriyor. Onları da çekimimize dahil ettiği için ona ayrıca teşekkür ediyorum. Aile kavramına ve aile birliğine inanılmaz önem veriyor. O kendine has naifliği evlatlarına ve yuvasına da yansımış. Veee AŞK! Gözlerini birbirinden ayırmayan, her anlarında birbirlerine karşı saygıyı ve aşkı okuyabildiğiniz olağanüstü bir çift. Güzel çift çok samimi açıklamalarda bulundu. İşte o röportajın ayrıntıları...

Anneler Günü’nü geride bıraktık. Anneler gününüz kutlu olsun! Anne olmak sizin hayatınızda ne değiştirdi?

Anne olmak benim için bir rüyaydı. Hem oyuncu, hem anne dem de iş kadını olmak istedim hep. Onun için anne olmak için gün saydım. Annelik sanki rengarenk bir dünyaya girmek gibi. Annelik her şeyi yeniden deneyimlemeye başlamak gibi... Hayata yeniden başlamak gibi... Bu muhteşem bir şey! Dünyanın en tatlı şeyi insanın yavrusu, o kadar büyük keyif veriyor ki.. Onları her gün seyretmek, koklamak, sarılmak Allah’ın en büyük hediyesi!

Bir anne olarak çocuklarınıza verdiğiniz en önemli öğüt ne?

Onlar her şeyi yapabilirler! Yeni icatlar da yapabilirler. Her şeyi başarabilirler. Ben onlara en çok özgüven ve aşk aşılamaya çalışıyorum. Çünkü aşk çok önemli! İçinde aşk olan her şey size hayat başarısını getirir ve gerçekten her şeyi başarırsınız.

BİR OYUNCU HER ŞEYİ BİLMEK İÇİN ÇABA SARFETMELİ VE KENDİNİ SÜREKLİ GELİŞTİRMELİ.

Sinema, dizi, tiyatro, oyunculuk, mankenlik, tasarımcılık, söz yazarlığı, müzik... Kariyerinizin içerisine tüm bunları nasıl sığdırdınız?

Aslında bu saydıklarınızdan daha fazlası var. Benim ilk tiyatro hocam bana, “Oyuncu her şeyi bilmeli.” demişti. Bir oyuncu her şeyi bilmek için çalışmalı ve kendini sürekli geliştirmeli. Aslında bütün yaptıklarımı her zaman oyunculuk çatısı altında yaparım. Kendimi mümkün olduğu kadar geliştirmeye bakarım. Ben şarkıcı değilim sadece oyuncu olarak şarkı söylerim. Oyuncu olarak tasarım yaparım. Hepsini oyunculuğuma daha fazla değer katmak için yapmaya özen gösteririm.

PEARLASEN MARKASINI YARATTIK VE KADINLAR İÇİN PANTOLON TASARLADIK.

Moda tasarımcısı Hüseyin Küçük ile ortak bir projeniz var. Ondan bize bahseder misiniz?

Hüseyin Küçük o kadar büyük bir vizyoner ki! Öngörüleri muhteşem, müthiş bir planlama yeteneğine sahip. Resme hep bir bütün olarak bakabilen, çok yönlü düşünebilen bir insan! Onun sayesinde kapsül bir pantolon koleksiyonu yaptım. Şu anda Trendyol’da satışta. PEARLASEN markamızın adı. Kadınlar için pantolon tasarladık. Çok güzel ve keyifli tasarımlarımız var. Bu benim ikinci tasarım tecrübem. İlk tasarımım ADİL IŞIK için Dünya'daki ilk Feng Shui Kolleksiyonu Maya isimli koleksiyonu olmuştu. Bu ikincisi de kendi markam adı altında pantolon koleksiyonu oldu. Şimdilik kapsül bir koleksiyon oldu ama onu büyütmek istiyorum.

MİLLİ BİR PROJEDE YER ALMAK BENİM İÇİN SON DERECE BÜYÜK BİR GURUR.

Yeni bir projeniz var, hayırlı olsun! Bu projede nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?

Şu anda çok mutluyum, yeni dizim yayına girdi. TRT’nin dijital platformunda yayınlanıyor. İnanılmaz mutluyum. Mutlaka seyredin. Çok keyifli ve çok önemli bir dizi! Fatih Sultan Mehmet’in çocukluk çağını anlatıyor. Alaattin’in annesiyim, 2‘nci Murat’ın karısıyım Haseki Sultan. Çok güçlü bir kadın ama güç isteğinin hiçbir zaman sonu yok, daha güçlü olmak istiyor, Alaattin, sultan olsun istiyor. Böyle milli bir projede yer almak benim için son derece büyük bir gurur.

Meslek hayatınızda örnek aldığınız kimse ya da kimseler var mı? İdolünüz var mı?

Her insandan bir şeyler öğrenebilirsiniz. Ben oyuncu adaylarına da mentörlük yapıyorum ve şunu söylüyorum, “Her insan sana bir kapı açabilir. Her zaman doğru zamanda doğru yerdesin. İnsanları kilit gibi açabilmek önemli, doğru anahtarı bulmak lazım! Bundan dolayı ben herkesten bir şey öğrenmeye çalışıyorum. Biyografi okuyorum, izliyorum. Bu bana çok ilham veriyor. Herkesin yolu farklı tabi ki, kimseyi kimse ile karşılaştırmamak lazım.

BEYAZ SHOW’LA BİRLİKTE İNSANLAR GERÇEK WİLMA’YI TANIDI VE ÇOK SEVDİ.

“Öyle Bir Geçer Zaman Ki” dizisinin kötü kadını Caroline ile tanıdık sizi ama o kötü kadın karakteri üzerinize yapışmadı. Çok sevdi sizi Türk halkı. Bunun nedeni nedir?

Ben çok filmde ve dizide oynadım ama halk hep Caroline olarak bildi beni. Fakat dediğiniz doğru, Caroline kötü bir karakter olmasına rağmen benim üzerime yapışmadı. Beyazıt Öztürk’ün Beyaz Show’u aslında benim için dönüm noktası oldu. Orada çok farklı bir karakter tanıdı Türk halkı. O programda çıkana kadar beni sokakta gördüklerinde fısıldaşmalar, yan yan bakmalar, sinir olmalar olurdu. Korkunçtu... Ama Beyaz Show’la birlikte insanlar gerçek Wilma’yı tanıdı.

SEVGİLİYKEN DE ÇOK ÖZELDİ AMA ŞİMDİ ONUN ÇOK ÜST VERSİYONUNU YAŞIYORUZ.

Hem Mehmet beyin hem de sizin, gözlerinizin içi gülüyor. Çok güzel bir çiftsiniz, maşallah diyelim. Adettendir diye soracağım. Nasıl gidiyor evlilik?

Çok çok güzel gidiyor. Çok mutluyum. Aslında ben evlilikten çok korkuyordum. Sevgiyi aşkı öldürür mü diye düşünürdüm. Zamanla her şey zorunluluk haline gelir de keyfi kaçar mı diye düşünür ve korkardım ama hiçbir şey düşündüğüm gibi olmadı. İnanılmaz mutluyum. Çok şükür. Mehmet Şah ilk önce benim sevgilimdi ama şimdi ailem oldu. Yaşadığımız şey çok çok özel. Sevgiliyken de çok özeldi ama şimdi onun çok üst versiyonunu yaşıyoruz.

MEHMET ŞAH’I ALMANYA – TÜRKİYE ARASI ARABA İLE YAPTIĞIMIZ SEYAHATTE TEST ETTİM.

Nasıl tanıştınız Mehmet beyle?

2018 yılında tanıştık. Konuşmacı olarak beni İstanbul Barosu’na çağırdı. Bu konuşmadan sonra iki yıl hiç görüşmedik.

Özellikle mi çağırıldınız?

Mehmet Şah Çelik: Bir sanat sempozyumu idi. Pek çok sanatçı davet etmiştik. Wilma hanımı da bir arkadaşım aracılığı ile davet etmiştik. Geldi ve oturumdan hızlı bir şekilde ayrılmak zorundaydı. Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne gidecekti. Bu görüşmeden sonra iki yıl hiç görüşmedik. İki yıl sonra beni bir dava için aradı fikir istedi.

Wilma Elles: Biz bir yıl boyunca birlikte birkaç proje üzerine çalıştık. Ben aile ortamını çok seviyorum. Her şeyi birlikte paylaşabilmek benim için çok önemli. Onu test etmek istedim. Almanya’dan Türkiye’ye araba ile seyahat ettik birlikte. Bir insanı en güzel seyahatte tanırsın ya, ben de onu bu şekilde tanımak istedim. Aşk yolda mı başladı? Gülüşüyorlar...

Mehmet Şah Çelik: O beni test etti işte. Bir insan hayatının belli döneminde belli tecrübeler edinir, daha sonrasında aldığı kararlarda kriterleri de buna göre daha katı oluyor. Wilma’nın da belli tecrübesi vardı, ince eleyip sık dokuması gerekiyordu. İki tane güzel çocuğu vardı. Dolayısı ile birisini hayatına alırken o kriterleri dikkate almak zorundaydı. Ben bunları çok normal karşıladım. Bazen şüpheci yaklaşımları olurdu, ben de ona hak verirdim, “Çok haklısın.” derdim. Yani ben de olsam ben de şüphe ile yaklaşırdım. Evinize, hayatınıza, çocuklarınızın yanına alıyorsunuz. Çok önemli.

Kadınlara nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

Bir kadının vücudunda hormonlar büyük rol oynuyor. Kadınlar duygusal varlıklar. Kadın olmak kolay değil. Çok güçlü kadın örnekleri var, eğitimli, başarılı... Çok gurur duyuyorum. Biz kadınların hayatında en önemli şeylerden biri denge. Bunu kesinlikle sağlamak gerektiğini düşünüyorum. Aile ve iş, çalışma ve dinlenme... Her şey mutlaka dengede olmalı. Bu hem kadın her erkek için geçerli.

ÇEVRE İLE İLGİLİ BİR ŞEYLER YAPMAK İSTİYORUM. İNSAN OLGUNLAŞTIKÇA DAHA DA ÇEVREYE ÖNEM VERİYOR.

Bundan sonrası için en büyük hayaliniz ne?

Oyunculuğu mutlaka devam ettirmek isterim, tiyatro, dizi, sunuculuk... Soru sormayı da çok seviyorum insanlara. Çok keyifli bir işiniz var bence sizin de... Çevre ile ilgili bir şeyler yapmak istiyorum. İnsan olgunlaştıkça daha da çevreye önem veriyor. Sosyal projelerde görev alabilirim, katkı sağlayabilirim.

ENGELLİ BİREYLERİ FİLMLERDE VEYA DİZİLERDE OYNATMAK İSTERDİM.

Bir sosyal sorumluluk projesi geliştirmeniz gerekse, ne olurdu bu proje?

Kendini hayattan soyutlamış insanları yeniden hayata kazandırmak için proje geliştirirdim. Cezaevindeki çocukları rehabilite ettirip yeniden topluma kazandırmaya yönelik proje yapardım. Engelli bireyleri filmlerde veya dizilerde oynatmak isterdim. Onları ayrı bir grup olarak görmeden onları çalışma hayatına dahil etmek için çalışmak isterdim.

Sanat dünyasında dostluk var mı?

Kesinlikle var. Örnek olarak “Öyle Bir Geçer Zaman Ki” dizisinden oyuncu arkadaşlarımızla görüşme imkanımız çok çok nadir oluyor ama dostluğumuz hala devam ediyor, Mesela Çağrı Yıldız'ın düğününde bir araya geldik ve çok güzeldi.

ÖMRÜM VARSA 90 YAŞINDA DA ORİJİNAL KALMAK İSTİYORUM.

Çok durusunuz, estetiğiniz yok. Karşı mısınız estetiğe? Güzellik sırlarınız var mı?

Zaman zaman estetikçilerden reklam teklifleri geliyor. Bir yıl boyunca istediğini yaptır diyorlar. Ama estetik şimdiye kadar yaptırmadım. Bambaşka birine dönüşebilirdim. Kalkık burun, dolgun dudak modası geçebilir. Klasik olmayı tercih ediyorum ben. Sağlıklı ve klasik olmayı tercih ediyorum, ömrüm varsa 90 yaşına kadar da orijinal kalmak istiyorum. Kolajen uygulamalarını severim, PRP yaptırırım. Bunlar sağlığa destek verici şeyler. Bunlara hep varım. Sağlıklı yaşamaya çalışıyorum ama arada bir tatlı kaçamaklarım olabiliyor. (Gülümsüyor...)

Spor yaparım ama çok da abartmıyorum. Yüzümdeki yağa çok önem veririm. Yüzümde yağ oranını yüksek tutmaya çalışıyorum. Bu daha genç gösteriyor kişiyi.

Cannes Film Festival'i sizin için nasıl geçti?

Cannes Film Festival'ine ve diğer bütün film festivallerine bayılırım. Orada bütün dünyadan insanlarla arkadaşlıklar oluştu ve bu insanları tekrar tekrar dünyada farklı yerlerde görebiliyorum. Bir çok iş ve proje de Cannes sayesinde oluştu. Başka filmleri izlemek, film yarışmasında tahminlerde bulunmak ve başka ülkelerin prodüksiyon şartlarını öğrenmek de önemli. Bu sene de müthiş tasarımcılarla ve stilistlerle çalışma fırsatım oldu. Gulafar Atas, Sir Tezcan, Selma Oruç ve Mephistophelesproductions ve Victorconcepto ile Ziad Nakad'la birlikte çalışmak çok çok keyif verdi. Dünya basınının önünde olmak çok heyecan verici tabi ki. Modanın kalbi de Cannes'da atıyor.

 

  •   Etiket

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI