Sizi Tanıyabilir miyiz?
İstanbul’da doğdum; ilk ve orta öğrenimi İstanbul-Bakırköy de tamamladım. 1991 yılında Marmara Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesine girdim ve mezun olduktan sonra 1999 yılında Kadir Has Üniversitesinin uygulama hastanesi olan Florence Nightingale Hastanesinde Kalp ve Damar Cerrahisi ihtisasına başladım.
Florence Nightingale Hastanesi, o zaman döneminin Türkiye’de ve İstanbul’da önemli ve başarılı bir kalp merkezi idi bu vesile ile ihtisas süresince yüzlerce ameliyata girme ve tecrübe kazanma şansım oldu. 2004 yılında uzmanlığımı aldım ve gelen teklif üzerine orada çalışmaya devam ettim. Bir yıl sonra başka bir hastanede kalp ve damar cerrahi merkezini kurduktan sonra Florence Nightingale Hastanesine tekrar geri döndüm.
2014 yılında Florence Nightingale Hastanesine bağlı Demiroğlu Bilim Üniversitesinden Doçentliğimi aldım. Bu süreçte ve sonrasında hem hastanede hem üniversitede idari görevlerde de bulundum.
2020 yılında Covid-19 pandemi sürecinde Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma hastanesinde kısa süreli görev aldım ve 2021 yılında İstanbul’da Nişantaşı’nda muayenehanemi açtım ve halen özel çalışmaya devam etmekteyim. Bununla birlikte, Haliç Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesinde Profesör Dr. olarak ders vermekteyim.
Boş vakitlerimde seyahat etmeyi, yeni kültürler keşfetmeyi, müzik dinlemeyi ve kitap okumayı severim.
Mesleğinizdeki başarınızın anahtarı nelerdir?
Üniversite sınavında mühendislik planlarken yaptığım hata nedeni ile puan kaybı yaşamış ve İngilizce tıp fakültesini kazanmıştım. Mezuniyet sonrası branş seçiminde geometriyi kullanabileceğim analitik yönü olan cerrahi branşların bana daha uygun olduğunu düşündüm ve bu sebeple Kalp ve Damar Cerrahisini tercih ettim.
Kalp ve Damar Cerrahisi eğitimi zorlu ve uzun bir süreçtir. Zor işlerde ustalaşma süreci, uykusuzluk, bir sürü hayal kırıklığı ve bezginlik anlarını getirebilir. Bu gibi anlarda, kendinizi yolda tutacak disiplin, sabır, insan sevgisi, tutku ve özgüvene sahip olmak gerekir. Bazı uğraşlar zamanın nasıl geçtiğini unutturur adeta kendinizi unutursunuz. Sizi heyecanlandıran şeylerin bileşkesi aslında o başarının en önemli harcı olur. Kalp ve Damar Cerrahisi de beni heyecanlandıran ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım bir alan oldu.
Bizim ihtisas zamanlarımızda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kadın kalp ve damar cerrah sayısı azdı. Uzun ve düzensiz çalışma saatleri nedeniyle erkek cerrah hâkimiyeti vardı. Cerrahi eğitim çoğunlukla usta- çırak ilişkisine dayanır. Rol model alabileceğim bir kadın cerrah yoktu ama mesleklerde cinsiyet ayrımına değil, her işin gereği ne ise onun yapılması gerektiğini savunurum. Sonuçta, birbirinden çok değerli Kalp ve Damar Cerrahları ile birlikte çalışma, onlardan feyz alma fırsatım oldu.
Ne mutlu ki günümüzde sahada çalışan başarılı aktif kadın Kalp ve Damar Cerrah sayısı artmaktadır. Yapılan iş her ne ise, eğer kurallara uygun bir yol tutturulursa, bu dünyada kimsenin yapamadığı bir şey kalmaz diye düşünmekteyim.
Yeni projeler ve hedefleriniz nelerdir?
Mesleğimde hedefim her zaman olduğu gibi kendimi gelişen bilgi, teknik ve teknoloji ile uyum sağlayarak hastalara şifa verebilmek. Bu arada tabi ki eğitmen kimliğimle hem mesleki hem de branşımla ilgili tecrübelerimi yeni nesle aktarabilmek, bayrağı teslim edebileceğimiz genç başarılı doktorlar yetiştirmektir.
Kadınlara nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Hekimlik, insanları iyileştirmek, yaşatmak için çalışan çok kutsal bir meslek, aynı kadın gibi. Kadın, hayatı başlatandır. Bu nedenle, kadın hekimlere, kendi potansiyellerini önemsemelerini, istedikleri şeyin ne olduğunu iyi belirlemelerini öneriyorum. Eskiden kadın hekimler için kırılgan olarak değerlendirilip Kalp ve Damar Cerrahisi gibi zorlu branşlarda yer açmamışlardır. Kadınların başaramayacağı hiçbir şey yok, çünkü hekimlik, cerrahlık bir süre sonra bir tutkuya dönüşüyor. Tutku ilimle birleştiğinde başarı kendiliğinden gelişiyor.
Geçmişten günümüze kadın cerrahların sayısının artması ile şu anda daha uygun koşullarda çalışma imkanı oluşmuştur.
Bugün dünyada çok önemli üniversitelerde kadın bilim insanları görev yapıyorlar. Onlar hem mesleklerinde öğrenciler yetiştiriyor, hem hastanelerde hastaları iyileştiriyor, hem de bilimsel araştırmalar da aktif olarak çalışıyorlar. Son derece gurur verici! Kadın ve hekim olmak zor olsa da çok değerli ve özel!
İhbar Hattı
05437483601
