Prof. Dr. Gazi ÖZDEMİR - KUR'AN'DAN GERÇEKLER
  15-10-2021 19:40:00

KUR’AN’DAKİ LAİKLİK, DİNİN GÜVENCESİDİR...

Beynimizde bulunan Piramidal, Ekstrapiramidal, Serebellar, Otonom, Duyu, Limbik yapılar ve Retiküler Formasyon olarak tanımlanan sistemler, bütün insanlarda ortak dokusal yapılardır. Bu dokusal yapılar içinde sadece Limbik sistem soyut olan duygusal özelliklerle ilgili bir sistemdir. Limbik sistemin görevi, kanaate dayanan duygusal temellidir.

Bu duygusal özellikler, insanda soyut özellikli nefsler olarak bulunurlar ve öğrenci Ruh’un dünya eğitiminde başarılı olması, Dünya okulundan mezuniyetini sağlayacak olan bu dersleridirler. Öğrenci Ruh, Dünya’ya gönderilmeden ve okul üniforması olarak insan denilen vücut giydirilmeden ve nefs dersleri hafızasına yüklenmeden önce Elest-i Bezmi denilen makamda 7 konudan biri olarak bu derslerden de başarılı olma çabası içinde olacağına anlaşma yapıp, söz de veriyor.

Tekviyr-14. İşte bu hesap gününde her nefs, Dünyada ne yapıp ettiğini ve yaptırdığı bu amelleri ile ne kazanmış olduğunu bilecektir.

Kur'an'da da önce 59’ncu iniş sırasındaki Zümer suresinin 23 ncü ayetinde Kur’an’ın 2 tür mesajlı olduğuna değinilmiş, 89’ncu sıradaki Al-i İmran suresinin 7’nci ayetinde de bu 2 mesajın Muhkem /değişmez ana kurallar ve Müteşabih /değişken ve araç kurallar olmak üzere isimleri açıklanmıştır.

Al-i İmran-7. Ey Peygamber! Allah’ın indirmiş olduğu bu kitabın bazı ayetleri kesin hükümlü / muhkem özellikli, değişmez, herkes tarafından açık seçik kolaylıkla anlaşılan ve kitabın anaları /temeli /ana iskeleti ve hedef /amaç mesajlarıdır. Geri kalanlar ise çok anlamlı /değişken benzeşimli (müteşabih) mesajlar olup, bunların bazısı ilahi yapı ile ilgili semboller veya Evren ile ilgili bilimsel bilgiler halinde, bazısı da kesin muhkem kurala yönelik, araç /yöntem /vesile mesajlardır.

Muhkem /değişmez ana kurallar tek bir kelime veya kısa cümle ve ana fikir halindedirler. Örneğin mirası, vasiyet işlemini uygulayın, zina edeni cezalandırın, haksız ve bilinçli olarak adam öldürene kısas veya fidye uygulayın, hırsızlık yapanı bu işlemden engelleyin, uzak tutun, borç işini şahitli ve kayıtlı yapın, şehvet yerlerinizi örtün gibi. 

Muhkem kurallar, yasaklar ve yapılması istenenler olmak üzere 440 sayıda belirlemiş olduğum muhkem /değişmez ana kural evrensel, ebedî, kolay anlaşılır, tartışılmayacak ve yorum gerektirmeyecek kesinliktedirler. Ki bu özellikleri ile bu kurallar, bütün ülkelerin Anayasa ve kanunlarında bulunan ana hükümler şeklindedirler. Bu değişmez özellikleri ile de beynin somut dokusal birimleri gibidirler. Bunların hiçbir şekilde farklı yorumlanmaları ve dolayısıyla da kişilerin kanaatine ve istismarına açık yönleri bulunmamaktadır. Kolay anlaşılırlıkları ile sözde din adamlarının bu hükümlerle ilgili olarak "Benim yorum ve kanaatim budur" deme riskleri yoktur. Zaten Kur'an Şeriatı da din dediğimiz bu muhkem /kesin kurallar bütünüdür. "Kur'an ve Son İslâm" isimli kitabımda ayetlerle açıkladığım bu kuralların her biri birer ibad etmek /Allah’a kulluğu ifade etmek ve Din dediğimiz Ana kurallardır.

Al-i İmran-7’nci ayete baktığımızda Müteşabih diye tanımlanan mesajların zaman ve zemine, yani toplumdan topluma değişken özellikli olduğu görülmektedir. Ve Kur'an'da bulunan müteşabih /değişken mesajlar, o zamanki topluma /lara uygun olan kurallardır. Bu değişken ve benzeşik özellikli mesajlar sayesinde Kur'an ebedî ve dinamik bir kitap özelliğinde olmaktadır. Bu mesajlar, Muhkemlere götürücü araç, vesile ve yöntemler demektir. Diğer bir ifade ile muhkemlere yönelik yönetmeliklerdir. Yani Kur’an’ın farz şeklinde ve mutlaka aynı şekilde uygulanması şart olamayan kısımlarıdır ve ilk Kur’an toplumuna sadece birer öneridirler. Diğer bir ifade ile geçici din kurallarıdırlar.

İşte bu vesileler de hem zamanla hem de toplumdan topluma değişkendirler. İnsanların özgür karar verici, toplumda huzur ve inandığı gibi dinini uygulama serbestisi sağlayacak olan kurallar bu mesajlar olmaktadır. Ancak içleri fesat olanlar, müteşabih mesajları da değişmez muhkem hükümler diye kabul edip, toplumları bunlara yönelik kanaatlerine göre yönlendirmeye çalışmaktadırlar. Buradaki tehlike, bu görüşte olanların Devlet yönetimini etkileyip, toplumu ve Devlet kararlarını bunlara göre yönetme seviyesine ulaşmaları olacaktır.

       Buna göre de devlet, Al-i İmran-7. ayette tanımlanan ve zaman ve zemine göre değişken özellikli olan müteşabih mesajları, ancak değişken özellikli olan yönetmeliklerinde göz önünde bulundurabilir. Bunları ise muhkemler gibi yasa olarak koyamaz ve bütün toplumu bunlara uymaya zorlayamaz.

       İşte Laiklik yaklaşımı, Dine ait müteşabih kuralların muhkemler gibi değişmez kabul edilip Devlet Kuralları haline dönüşmemesi, Devlet kurallarının da Dinle ilgili olan müteşabih kurallara göre uyarlanarak uygulanmaması demektir. Böylece de insanlar, başkalarının müteşabihlere ilişkin yorum ve kanaatlerinden korunmuş olmaktadır. Burada Devletin rolü, insanların din denilen muhkem /değişmez ana kurallara dayalı uygulamalarında, bir başka kişinin özgürlük sınırında olmak şartı ile özgürlüklerini sağlamak, korumak ve kollamak olacaktır.

       Çünkü Devlet, Din kurallarında özellikle kanaate dayanan Müteşabih /değişken mesajlara göre belirleme işin içine girdiğinde, farklı kanaat gruplarının farklı görüş ve yorumları ile karşılaşmaktadır. Bu grupların kendi görüşlerini kabul ettirme uğraşıları ise durumu işin içinden çıkılmaz karmaşaya götürecektir.

       Yine devlet, bütün bu farklı yorumlara aynı mesafede kalır, dinin yozlaştırılmasını, din ile aldatmaları, dinin istismar edilmesini, aşırılıkları, gruplaşan grupların zorlamalarını engelleyici önlemler alır ve bu çerçevede yasalar hazırlar.

Laiklik prensibinin de olduğu demokrasilerde, halka ait olan millî iradeye göre ve halkın seçtiği TBMM başta olmak üzere, buna bağlı olarak oluşturulan görev kurulları, Kur’an’ın önermiş olduğu gibi birer şura (halkın oluşturmuş olduğu danışma ve karar verme) kurulu /ları olarak çalışırlar. Bu kurullar, Kur’an’ın yorumlara, kişi kanaatine dayanan Müteşabih /değişken ve geçici dinî kurallarına ve yapılan içtihatlara dayanmaksızın ve bu kuralları idarî kurallara karıştırmaksızın, diğer bir ifade ile dini devlet işlerine, işleyişine karıştırmadan, yani devlet kararlarını dinin Müteşabih mesajlarına dayandırmaksızın halk adına devleti idare etme yetkisini kullanırlar. Bu idarede devletin dine değil, dinin devlete uyması ve dinin Müteşabih kurallarını dinamik tutup devletin işleyiş kurallarına, hukukuna ve yasalarına karıştırmaması yanında, kendini bunlara göre uyarlamaması da söz konusudur.

Fecr-14 ve Fatır-31’nci ayetler gibi 9 ayette daha, Allah’ın da müdahil olmayıp, sadece gözetlemekte olduğu vurgulanmıştır.

Fecr-14. Çünkü Rabbin, insanları her an gözetlemektedir /durumlarını sürekli değerlendirmekte ve karşılıklarını henüz dünyada iken başlatmaktadır.

Laikliğin uygulandığı ülkede Devlet adına hükümet, farklı dinî, siyasî veya başka görüşteki grupların ve ideolojilerin hiçbirine uzak veya yakın değil, hepsine aynı mesafede ve yaklaşımdadır. Çünkü bir gruba veya ideolojiye hükümetin yakınlığı demek, o grup dışındakileri ötekileştirmek ve düşünce özgürlüğüne sınırlama getirmek demek olacaktır. Temel hedefi insanın huzuru olan din, ilahî kitabındaki sosyal içerikli dinamik Müteşabih mesajların zaman ve toplumlara olan değişkenlikleri sayesinde devletin işleyiş kurallarına kendini kolayca adapte edebilecek üstünlüklere ve özelliklere sahiptir. Dolayısıyla demokraside toplum düzeni, Kur’an’daki yoruma açık Müteşabih mesajları kurallaştırarak değil, toplumdan topluma farklı ve o zamana uygun olan değişken-dinamik sosyo-ekonomik kurallara göre gerçekleştirilmektedir. Devlet düzeninde, toplumsal ve insanların sosyal yaşamına yönelik kurallar, yasalarla belirlenir. Dikkat edilirse, devletin hukuk kuralları, dinin hemen hemen bütün muhkem hükümlerine uygun, fakat Müteşabih kurallarından farklıdırlar. Diğer bir ifade ile burada din, devleti kullanmamakta, devlet (dolayısıyla idareciler) de dini kullanmamaktadır.

Devlet, dinin Müteşabih mesajlarına dayalı kurallara dayanarak insanları yönlendirmez ve “din kuralı böyle diyor” diye müteşabihlerin yorumlanmaları temelli yasaklayıcı kararlar almaz ve devlet kendi somut kurallarını dinin bu müteşabihlerine göre değiştirip uyarlamaz. İnsanların özgürlüklerini, dine dayanarak kısıtlamaz. İnsanların gerek muhkem ve gerekse Müteşabih dinî kurallara uyup uymamalarını ve dinlerini seçmelerini özgür kararlarına bırakır. Bu kuralın doğal sonucu olarak, hiç kimse ibad etmeye /Allah’a kulluğunu ifade etmeye, dinî ayin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Kişisel düzeyde kalan ve başkasını etkilemeyen ve rahatsız etmeyen sınırlar çerçevesinde olan dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz. İnsanın herhangi bir dini seçmesi, herhangi bir dinden olması, bulunduğu dinin icaplarını yapma veya yapmama ve dinini değiştirme, dininden çıkma özgürlüğü vardır.

Ayrıca hiç kimse devlet düzenini kısmen de olsa din kurallarına dayandırma amacı güdemez. İster Müslüman ister Musevi ve Hıristiyan, isterse putperest veya ateist olsun, toplumsal işlerde ve olaylarda kişiye ne kendi dinine göre ne de hükümette olan ekibin dinî görüşüne göre işlem ve muamele edebilir. Örneğin devlet işi ve mesaisi, dinî uygulamalardan olan namaz vakitlerine uyarlanmaz, fakat namaz vakitleri mesai saatlerine uyarlanabilir (Erzurum Müftülüğü’nün Cuma namazını öğle mesaisinin bitimine göre uyarlaması gibi). Ki böylesi bir uyarlama ile Kur’an’daki önemli kurallardan biri olan, “insanlara kolaylık kuralı” da uygulanmış olur.

Bu açıklamaya göre laik bir rejimde, toplumsal suçları idarî otorite kovuştururken, din görevlilerinin oluşturduğu dinî otorite buna karışmaz ve sadece Kur’an’ı ve buradaki dinî mesajı hatırlatmakla yetinir. İdarî otorite de dinî yasağa karışmaz ve buna dayanarak yaptırımlar ve yasaklar koyamaz. Ancak inanç özgürlüğünün yanlış ve başkasına zarar verecek şekilde kullanılmasına yönelik bir suç unsuru tespit ettiğinde hukuksal yönden kovuşturur. Bir aktivitede suç olmasa bile, dinî yasağa karşı gelinme söz konusu ise, dinî yönden ancak günah işleme söz konusudur ve kişinin tövbe edip etmemesi ona kalmıştır. Zaten Allah, Kur’an’da dinî inanca yönelik hiçbir ibad etme /kulluğunu ifade etme eksikliğinin izlenme ve cezalandırma görevini Peygamber dâhil hiçbir kişiye vermemiş, “Sizin dininiz size, bizim dinimiz bize” diyerek de inancı kişiye bırakmıştır. Yine Peygambere hitaben de “Beni kulumla baş başa bırak" diyerek de bu uygulamayı pekiştirmiştir.

Kalem-44. Ya Muhammed! Böylesine bir hadisi /Kur’an’ı yalanlayacak /ret edecek olanları Bana bırak /Beni onlarla baş başa bırak. Onlara Sen herhangi bir karşılık vermeye kalkma. Çünkü Biz onları ummadıkları /bilemeyecekleri yerden yavaş yavaş azaba uğratacağız.

Müddessir-14. Ve her şeyi onun için bol bol düzenlediğim kişiyi Benimle ilgili olan konularda Bana bırak, Sen Bana karşı olacak günahları, hataları nedeniyle karışıp aramıza girme.

Bu açıklamalara paralel olmak üzere Mutaffifin-33 ve Muhammed-30’ncu ayetlerde, Peygamber dahil hiç kimseye imanı değerlendirme yetki ve yeteneğinin verilmemiş olduğuna değinilmiş, böylece hiç kimsenin inancına karışmama sağlanmış olmaktadır.  Yunus-99 ncu ayette de Hz. Muhammed'e sakın din konusunda hiç kimseyi zorlamaması ikazı da yapılmıştır. Dolayısıyla aynı ikaz biz inananlara da yapılmış demektir.

Mutaffifin-33. Hâlbuki hiç kimse iman edenlerin imanlarını değerlendirmek üzere görevli kılınmamıştır.

Muhammed-30. Ya Muhammed! Eğer Biz isteseydik, bu münafıkları /ikiyüzlüleri yüzlerine bakarak tanıma özelliğini verir ve Senin onları kolayca fark etmeni sağlardık. Yine onları konuşma tarzları ve sözlerinden de tanırdın. Ey insanlar! Siz tanıyamazsınız ama, şunu iyice bilin ki, Allah tüm yaptıklarınızı /amellerinizi bilir.

Yine Casiye-14 ve Furkan-58’nci ayetlerde Hz. Muhammed'e Peygamber olarak görevli olmasına karşın, yetkisinin sınırları hatırlatılmış ve böylece insanların dinî inanışlarına karışmaması ikazı da yapılmıştır.

Casiye-14. Ya Muhammed! İman etmiş olanlara söyle! İman ve inanç yönünden suçlu da görseler, insanlarla tartışmasınlar, onları hoş görsünler ve Benim yerime onları cezalandırmaya kalkmasınlar.

Çünkü Abese-7’nci ayette, Hz. Muhammed’e Kur’an’ı tebliğ edip, onunla öğüt verdiği halde, insanların uyup uymamasından kendini sorumlu tutmaması ve buna dayanarak bir nevi zorlama hatasına sapmaması da hatırlatılmıştır.

Abese-7. O kendini beğenmiş adamın, Senin bildirdiklerini kabul edip öğüt de alıp almamasından Sen sorumlu değilsin ki.

Hatta böylesi hatalar yapmasına yöneltebilecek kızmasının bile yanlış olacağı vurgusu da Kalem-48’nci ayette yapılmıştır.

Kalem-48. Ya Muhammed! Sen Rabbinin hükmünün /kararlaştırmış olduklarının gerçekleşmesine kadar sabır göster ve mücadelene devam et. Sakın balığın (Asur halkının) dostu (Yunus) gibi kendi halkına kızıp ülkeni terk etme hatasını yapma ve Sen de halkına kızıp onlardan uzaklaşma.

       Ayetlerin bu açıklamalarına göre, kanaat ve görüşe dayalı İnsan Şeriatının önü kesilmiş olmaktadır.

Buna benzer olarak, Peygambere din temelli gruplaşmalar yapanlara da karışmaması ve onlardan uzak durması önerilmiştir.

En'am-159. Özellikle de dinlerini parçalara, fırkalara /hiziplere ayıran, grup grup olanlara uyma ve onlardan uzak dur. Artık onların işi Allah'a kalmıştır. Allah, hesap günü onlara amellerinin yanlışlığını haber verecek ve o zaman hatalarını anlayacaklardır.

Din kuralı koyucu olarak önceki vahiy kitapları ve son olarak da Kur'an dışında başka herhangi bir kitaba veya kaynağa itibar edilmemesi gerektiğine Kalem-37 ve Al-i İmran-103’ncü ayetlerde vurgu yapılmıştır.

Kalem-37. "Yoksa sizi bu düşünce ve davranışa yönlendiren okuyup ders aldığınız bir kitabınız var da bu tutarsız hükümlerinizi ondan mı öğreniyorsunuz?".

Al-i İmran-103. Birlik halinde Allah'ın ipine /tek ilahlı İslâm dinine ve son kılavuz ders kitabı /davet kitabı olan Kur’an’a, dolayısıyla Allah’ın tek dini demek olan muhkem /değişmez ana kurallara sımsıkı sarılın ve bu konuda anlaşmazlıklara saplanıp gruplara bölünmeyin.

Devlet, dinî kısıtlamalara girmezken, bu yasaklara uymaması nedeniyle başkalarına verdiği herhangi bir zarar veya huzursuzluk için, kişilere uygulanmak üzere ceza yasası koyar. Dine dayandığı için değil de başkalarını huzursuz edebileceği için. Yani devlet insanların din özgürlüklerini, başkalarının din ve manevi düşünce özgürlüklerini olumsuz etkilenmemek üzere gerekli güvenceleri ve yasal önlemleri alır. Dinî inançları ve çeşitliliklerini çağrıştıracak kıyafet, dinî simge ve davranışlar nedeniyle insanların birbirlerini dinî inançları nedeniyle etkileyecek ve ön yargıya sokacak durumlara müsaade etmez ve gerekirse hukukî yasaklar koyar.

Ayrıca devlet, dini başıboş bırakmamalı ve sahip çıkmalıdır. Bu sahip çıkma, özgürce, fakat başkalarına zarar vermeyecek ve istismar etmeyecek maddî ve manevî koşul ve olanakları sağlamanın ötesine geçmemelidir. Çünkü dinî baskı ve zorlamalar, laikliğe aykırıdır.

Kısaca laiklik prensibinde devlet ve dini birbiriyle çatışan, birbirine rakip iki ayrı kurum olarak değil, ikilemli prensipte olduğu gibi birbirini tamamlayan ve beraberlikleri ile toplumun düzenini sağlayan iki kurum olarak görmeli ve değer vermeliyiz. Böylelikle de laiklik prensibi sayesinde din ve devlet birer değer olarak yerlerini almış olurlar. Sonuçta da hem toplumun bireyleri demokratik özgürlük hakları çerçevesinde dinî inançlarının gereklerini yerine getirmiş, hem de devletine sahip çıkmış olur.

Diğer bir ifade ile Laiklik prensibi, Kur’an’ın ve içinde olan ve Allah’ın tek dini İslam’ın muhkem kurallarının önemli bir güvencesi olmaktadır.

Bu ikilemde aşırı dinci bir yaklaşım nasıl kabul edilmezse, aşırı laiklik yorumlarına dayanan dine karşı olan bir davranış da kabul edilemez ve her ikisi de birer bağnazlıktır ve sömürüdür.

NOT: NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: "DİN VE BEYİN", "SON DAVET KUR'AN Tercümesi", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "OKU! Konularına göre Kur'an ayetleri", "KUR'AN'IN KULU KÖLESİ MEVLȂNA", “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM”, “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR”, “ALLAH’TAN ALACAKLI OL” ve “ÖZDE DİNDAR, SÖZDE DİNDAR”

 

  FACEBOOK YORUM
Yorum

  YAZARIN DİĞER YAZILARI

PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 34 30 1 3 80 21 93 +59
2 Fenerbahçe 34 28 1 5 89 31 89 +58
3 Trabzonspor 34 18 12 4 60 45 58 +15
4 Başakşehir FK 34 15 12 7 46 39 52 +7
5 Beşiktaş 34 15 13 6 45 40 51 +5
6 Kasımpaşa 34 14 13 7 56 59 49 -3
7 Çaykur Rizespor 34 14 13 7 45 51 49 -6
8 Alanyaspor 34 12 10 12 49 46 48 +3
9 Sivasspor 34 12 10 12 41 45 48 -4
10 Antalyaspor 34 11 11 12 39 42 45 -3
11 Adana Demirspor 34 9 11 14 49 47 41 +2
12 Kayserispor 34 11 13 10 39 48 40 -9
13 Samsunspor 34 10 15 9 37 44 39 -7
14 MKE Ankaragücü 34 8 12 14 42 45 38 -3
15 Fatih Karagümrük 34 9 16 9 41 43 36 -2
16 Konyaspor 34 8 14 12 34 48 36 -14
17 Gaziantep FK 34 9 18 7 39 54 34 -15
18 Hatayspor 34 7 15 12 38 48 33 -10
19 Pendikspor 34 7 18 9 38 70 30 -32
20 İstanbulspor 34 4 23 7 26 67 16 -41
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 32 23 6 3 73 28 72 +45
2 Göztepe 32 20 6 6 56 19 66 +37
3 Sakaryaspor 32 16 7 9 48 33 57 +15
4 Çorum FK 32 16 9 7 53 33 55 +20
5 Kocaelispor 32 16 9 7 48 36 55 +12
6 Bodrumspor 32 14 7 11 39 21 53 +18
7 Boluspor 32 14 10 8 31 33 50 -2
8 Bandırmaspor 32 12 9 11 47 30 47 +17
9 Gençlerbirliği 32 12 9 11 37 32 47 +5
10 Erzurumspor FK 32 12 9 11 30 28 44 +2
11 Keçiörengücü 32 10 13 9 32 40 39 -8
12 Manisa FK 32 8 11 13 39 38 37 +1
13 Ümraniyespor 32 10 15 7 36 46 37 -10
14 Şanlıurfaspor 32 8 14 10 29 36 34 -7
15 Tuzlaspor 32 8 14 10 32 46 34 -14
16 Adanaspor 32 9 17 6 25 45 33 -20
17 Altay 32 5 24 3 15 73 15 -58
18 Giresunspor 32 2 26 4 15 68 7 -53
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 35 25 5 5 77 29 80 +48
2 Van Spor FK 35 24 5 6 63 34 78 +29
3 Bucaspor 1928 35 20 5 10 51 24 70 +27
4 1461 Trabzon FK 35 20 6 9 66 35 69 +31
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 35 16 9 10 48 31 58 +17
6 Ankaraspor 35 15 8 12 42 32 57 +10
7 Karacabey Belediye Spor 35 13 10 12 42 34 51 +8
8 Beyoğlu Yeniçarşıspor 35 14 14 7 44 37 49 +7
9 Ankara Demirspor 35 14 16 5 38 44 47 -6
10 Diyarbekir Spor 35 12 14 9 38 38 45 0
11 Kırklarelispor 35 11 13 11 32 38 44 -6
12 Altınordu 35 10 13 12 42 36 42 +6
13 Hes İlaç Afyonspor 35 10 13 12 24 34 42 -10
14 Serik Belediyespor 35 10 15 10 29 39 40 -10
15 Nazilli Belediyespor 36 11 16 9 38 57 39 -19
16 Zonguldak Kömürspor 35 10 17 8 38 56 35 -18
17 Kırşehir Futbol SK 35 5 22 8 34 71 23 -37
18 Bursaspor 35 5 22 8 25 64 20 -39
19 Adıyaman FK 35 3 25 7 24 62 16 -38
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 28 22 2 4 67 18 70 +49
2 Aliağa Futbol A.Ş. 28 19 0 9 60 18 66 +42
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 28 15 6 7 40 25 52 +15
4 52 Orduspor FK 28 14 7 7 40 28 49 +12
5 İnegöl Kafkas GK 28 13 7 8 37 30 47 +7
6 Edirnespor 28 13 10 5 45 28 44 +17
7 Mardin 1969 Spor 28 12 11 5 40 34 41 +6
8 K.Çekmece Sinopspor 28 10 10 8 41 31 38 +10
9 Karabük İdmanyurdu Spor 28 10 13 5 27 44 35 -17
10 Artvin Hopaspor 28 9 12 7 33 29 34 +4
11 Talasgücü Belediyespor 28 10 14 4 34 45 34 -11
12 Kırıkkalegücü FK 28 8 15 5 31 42 29 -11
13 Gümüşhanespor 28 4 14 10 25 49 22 -24
14 Malatya Arguvanspor 28 3 21 4 21 57 13 -36
15 Tarsus İdman Yurdu 28 2 22 4 20 83 10 -63
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 03/05/2024 Beşiktaş vs Çaykur Rizespor
 03/05/2024 MKE Ankaragücü vs Alanyaspor
 04/05/2024 İstanbulspor vs Adana Demirspor
 04/05/2024 Kayserispor vs Fatih Karagümrük
 04/05/2024 Samsunspor vs Trabzonspor
 05/05/2024 Başakşehir FK vs Kasımpaşa
 05/05/2024 Galatasaray vs Sivasspor
 05/05/2024 Gaziantep FK vs Hatayspor
 06/05/2024 Antalyaspor vs Pendikspor
 06/05/2024 Konyaspor vs Fenerbahçe
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 04/05/2024 Eyüpspor vs Göztepe
 05/05/2024 Altay vs Adanaspor
 05/05/2024 Bandırmaspor vs Keçiörengücü
 05/05/2024 Bodrum FK vs Kocaelispor
 05/05/2024 Çorum FK vs Şanlıurfaspor
 05/05/2024 Gençlerbirliği vs Giresunspor
 05/05/2024 Manisa FK vs Boluspor
 05/05/2024 Sakaryaspor vs Tuzlaspor
 05/05/2024 Ümraniyespor vs Erzurumspor FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 04/05/2024 Adıyaman FK vs Hes İlaç Afyonspor
 04/05/2024 Altınordu vs Ankaraspor
 04/05/2024 Ankara Demirspor vs Yeni Mersin İdman Yurdu
 04/05/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor vs Karacabey Belediye Spor
 04/05/2024 Bucaspor 1928 vs Diyarbekir Spor
 04/05/2024 Bursaspor vs Van Spor FK
 04/05/2024 Kırklarelispor vs Zonguldak Kömürspor
 04/05/2024 Kırşehir Futbol SK vs 1461 Trabzon FK
 04/05/2024 Serik Belediyespor vs Esenler Erokspor
 04/05/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor - Karacabey Belediye Spor Karacabey Belediye Spor ligdeki son 7 maçında hiç kaybetmedi  Karacabey Belediye Spor yenilmez
 04/05/2024 Bucaspor 1928 - Diyarbekir Spor Diyarbekir Spor ligde deplasmandaki son 8 maçında hiç kazanamadı  Bucaspor 1928 yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2024 Malatya Arguvanspor 3 - 4 Talasgücü Belediyespor
 27/04/2024 Gümüşhanespor 2 - 4 Kepezspor FAŞ
 27/04/2024 Artvin Hopaspor 0 - 1 52 Orduspor FK
 27/04/2024 Mardin 1969 Spor 4 - 2 İnegöl Kafkas GK
 27/04/2024 Tarsus İdman Yurdu 1 - 1 Karabük İdmanyurdu Spor
 27/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor 1 - 0 Edirnespor
 27/04/2024 Aliağa Futbol A.Ş. 6 - 3 Kırıkkalegücü FK
HABER ARŞİVİ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
BİZİ TAKİP EDİN
YUKARI