Filiz Beyhan ile Hayatın İçinden
  10-07-2021 10:33:00

HİKMETİ ANLAMAK İÇİN DURMAK, DURUP DİNLEMEK LAZIMMIŞ MESAJI...

31.12.2020 yıl başı gecesi...

Bu sene herkes için korku dolu, endişe dolu bir seneydi.

Bir çok insan sevdiğini kaybetti.

İnsanlar, ölümü enselerinde hissederek yaşadı.

Herşeyin başı sağlıkmış değil mi sevgili dostlar.

Herkesin ağzında, sıradan olmuş bir söz var ya " sağlık olsun". Ama gerçekten sağlık olsunmuş gerisi kolaymış değil mi.

Bu yılbaşını herkes evlerinde, sevdiklerinden uzakta yeni bir yıla tertemiz, sağlıkla  yepyeni bir dünyayı umud ederek girdi.Tabi ki  ben de...

Ben de yeni yıla girerken, hastanede hasta yatağımda dua ederek, şarkı söyleyerek kızımla telefon görüşmesi yaparak girdim.

Yıllardır her  yılbaşı gecesi saat tam 24.0'de ibadet eder yepyeni bir yıl için hayırlar diler  dua ederdim.

Çok şükür bu gece de yapabilmek nasip oldu hasta yatağımda.

Kemoterapi alırken her gece olduğu gibi, Covid tedavisi gördüğüm o yılbaşı gecesi de  hep düşündüm. Herşeyi...

Rabbim hayatımı sakinleştirmişti, üzerime aldığım bütün yükleri kenara çekmişti, ve bana daha fazla düşünme imkanı vermişti.

Hayat ne kadar pamuk ipliğine bağlı değil mi Filiz dedim.

Kalktım aynadaki görüntüme baktım.

İlaçların yan etkisi karaciğer değerlerimi ve şekerimi yükseltmişti.

Kemoterapi ilaçlarının içindeki kortizona ilaveten, akciğerlerimi tedavi etmek için verilen kortizon da  yüzümü gözümü şişirmişti.

Saçlarıma baktım, bembeyaz dimdik.

Hani şu çim kafalar var ya.

Kayla bazen öyle severdi beni. "Benim canım çim kafa annem" diye.Aklıma geldi öyle güldüm kendime bakarken.


Tüm bunlara rağmen içim  o kadar huzurluydu ki.

Cefamı sefaya çevirmiştim.

Bir anda insanın hayatı alt üst olabiliyormuş dedim kendi kendime.

Ama, o alt üste çıktığında, hayatımdaki herşeyin ve herkesin, görünmeyen saklı köklerini gördüğümde, alt üst olmaya isyan etmedim.

Teşekkür ettim Allah'a, bana herşeyi gösterdiği için.

Beni kandırmayanın, gerçek aşkla sevenin yine Allah olduğunu gördükçe utandım.

Aşkı dışarda aradığım için, sevgiyi dışarda aradığım için, adaleti dışarda aradığım için, saygıyı dışarda aradığım için, vefayı dışarda aradığım için, kıymeti dışarda aradığım için utandım.

Dışarda aradığım herşey için utandım.

Sana  haksızlık yaptım, sevdiklerimin bana yaptığı gibi, ama yine sana sığındım, yine elimi sen tuttun canım Allahım dedim.


Hiç bir dünyevi duyguya çok bağlanma çünkü, o kalbin sahibi belli.

Kime değer verirsen ver hiç bir şey bekleme.

Dünyadaki tek saf sevgi, çocukların  ve hayvanların sevgisiymiş.

Onun dışında her sevginin karşılığı hayal kırıklığıymış.

Sonu hayal kırıklığı olan hiç bir sevgi gerçek sevgi değilmiş.

Birine emek veriyorsun vefa bekliyorsun, nankörlük görünce üzülüyorsun

.Aşık oluyorsun sevildiğini sanıyorsun, aslında kandırıldığını farkedip kahroluyorsun.

Hayatına birini alıyorsun sadakat  bekliyorsun ama hayal kırıklığına uğruyorsun.

Evleniyorsun, eşinden evine ve çocuğuna sahip çıkmasını sana değer vermesini bekliyorsun. B

eklentilerini bulamayınca daha fazla dayanamıyorsun boşanıyorsun.

ücadele edip bir çok şeyi başarıyorsun taktir bekliyorsun, kıymetin bilinmeyince kedere boğuluyorsun.

Çocuk yapıyorsun, onun hayatını yönetiyorsun. Ama o kendi hayatını yaşamak isteyince üzülüyorsun.

Saymakla bitmez verip karşılığında almak isteyip de alamadığımız şeyler.

Ne kadar da karşılığında bir şey beklemediğimizi sandığımız duygularımız varmış değil mi.

Kendimizi kandırmışız meğer.

Bir şey beklemeseydik üzülmezdik,bir şey beklemeseydik yaralanmazdık.

Bir şey beklemeseydik kanser olmazdık dostlar.


Herkes kendini bir düşünsün bakalım, bir şey beklemediğinizi sandığınız neler sizi yaraladı ve hasta etti.


Biz bunları farketmediğimiz, herşeyi olduğu gibi kabul edip sükunetle karşılamadığımız için de, hep aynı şeyleri yaşadık durduk.

Ne için ah vah ettiysek, karşımıza çıkan başka biri ile aynı konuda sınandık.Bir türlü anlayamadık, anlasaydık mesajı alır, o konudaki tekamülü tamamlar defteri kapatırdık.


Bu yaşam çizgisinde yürürken, karşımıza çıkan sorunlar olduğunda, durmak, izlemek, ama tepki vermeden sakince izlemek lazımmış.

Sadece fiziken değil, ruhen, kalben sakin kalıp izlemekden bahsediyorum.

Yaşadığımız olayların arka penceresinde, neden yaşadığımızı anlayabilmek için, hikmeti görebilmek için sakince durmaktan bahsediyorum.

Kaçımız bunu yapabildi ki.

Yapamadığımız için, gördüklerimiz ve  yaşadıklarımız bizi kahretti, hasta etti.

Oysa ki, yaşadığımız her şey tekamülümüzü tamamlamak için karşımıza çıkmadı mı, neyi sebepsiz yaşadık ki.

Her yaşadığımızda Yaradanı bulmak değil mi bu hayattaki görevimiz. Her yaptığımız işte insanlığa fayda sağlamak değil mi niyetimiz.

Çok iyi anne, baba olmak mı, çok iyi bir yönetici olmak mı, çok iyi bir cerrah olmak mı, çok iyi bir öğrenci olmak mı görevimiz.

Ben bunu başardım, ben yaptım, ben kazandım,ben istersem, ben, ben, ben demek için mi. Herşey sen istediğin için mi oluyor sandın.

Sen kimsin ki sen.

Yaşamın hengamesinde bir o yana bir bu yana savruluyoruz.

Gece olunca başımızı yastığa koymaya bile dermanımız kalmıyor iken nasıl durup düşüneceğiz değil mi.

Duramıyoruz bir türlü.


Her yaşadığımızın bize ne öğrettiğini anlamak için, sakince durup, idrak etmek gerekmiş bu hayatı, yaşadığımız herşeyi.

Sen durmayı bilmez herşeye üzülürsen Rabbin durdurur seni.

Durdurduğunda da anlamaz ve hayata bakış açını değiştirmez  isen vay ki vay haline...


Sır burdaymış dostlar, hikmeti anlamak için durmak, durup dinlemek lazımmış mesajı... 

Devam edecek... 

  FACEBOOK YORUM
Yorum

  YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARŞİVİ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
BİZİ TAKİP EDİN
YUKARI