Dinçer Karacalar'la Haftaya Dair...

Haftanın Mekanları

Bodrum’un CANO’su Candan Topdemir

Bodrum yarımadasının muhteşem manzarası ile misafirlerini ağırlayan CANO, lezzetli yemekleri ile Bodrum’un klasikleri arasına girmeye hazır.

1998 yılından bu yana Bodrum’da işletmecilik yapan, sektörün en önemli isimlerinden Candan Topdemir’in sahibi olduğu Cano, sunduğu menüsü ve her köşesinde aile sıcaklığı hissi veren konforlu dekorasyonu ile, sıcak buluşmalara ve keyifli zamanlara ev sahipliği yapıyor. 

Lezzet ve eğlence deneyimini özgün bir ambiyansta bir araya getiren mekan, ferah oturma alanları ve bahcesi ile yemek keyfini ikiye katlarken, club tarafında kaliteli müzikleri ile de şehrin eğlence nabzını tutmaya devam ediyor.

Erdemli'nin fındık lahmacununa yoğun ilgi

Türk Mutfağında geleneksel yöre yemekleri içinde hemen baş köşeye oturan fındık lahmacun bugün bizlerinde konuğu oldu.

Hemen hepimizin severek yediği lahmacun,açılmış hamurun üzerine kıyma,soğan kırmızı biber ve çeşitli baharatlar karışımının sürülerek taş fırınlarda pişirilmesiyle yapılan çok özel bir lezzet.

Tarsus'un kalbinde 2012  yılından bu yana  fındık lahmacunla Erdemli  Halkının damak tadına hizmet eden  M.Payam Plus vakit geçirmek için doğru mekan

İşletmesini Mehmet Payam’ın yaptığı “ M.Payam Plus  ” Erdemli  halkının yanı sıra, Türkiye’nin tüm illerine ürün gönderiyor .

Ünlü oyuncu gençleri şampiyonluğa hazırlıyor

Ekranların fenomen dizisi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’da ‘Mikail’ karakterini canlandıran Mikail Kır aynı zamanda profesyonel sporcu. “Yurt dışında edindiğim tecrübeyi ve çalışma sistemlerini öğrencilerime daha iyi bir ortamda aktarmak istediğim için salon açtım” diyen 25 yıllık sporcu Mikail Kır, bundan böyle kendi spor salonunda yeni şampiyonlar yetiştirecek.

Yeni nesil müze: Robotlar Şehri ilk defa İstanbul’a geliyor!

Dünya’nın farklı ülkelerinde ilgi ile takip edilen "Robotlar Şehri" müzesi şimdi İstanbul‘da açılıyor. Yeni nesil müze olarak da adlandırılan Robotlar Şehri’nde başta Las Vegas, Pekin, Berlin, Milano ve Tokyo'daki sergilerden en son robot modelleri olmak üzere dünyanın her yerinden 85 farklı robot yer alıyor. Robotlar izleyicilere 30 dakikada bir, 4 teknik performans gösteriyor ve sanal gerçeklik teknolojisini test ediyor.

 12 LA LOBA KADIN BİR ARADA!

Adını kendi geleceklerini planlama kapasitelerine sahip efsane kuş Kuzgun’dan alan Adana’nın en kapsamlı yeni çağdaş sanat galerisi Kuzgun Art Space, 12 La Loba kadın sanatçının eserlerinin yer aldığı Disiplinler Arası ’’LA LOBA’’ adlı karma sergisi 2 Nisan tarihine kadar sanatseverlerin izleniminde.

Biletinal  “Dünya Tiyatro Günü”nü teknolojisiyle destekliyor

Dünya Tiyatrolar Günü ülkemizde bu yıl ilk defa ‘Tiyatro izlemeyen kalmasın’ sloganıyla festival havasında kutlanacak. 3 gün boyunca 81 ilde, 17’si çocuk temalı olmak üzere 199 tiyatro gösterisi perdelerini tiyatroseverler için sembolik ücretlerle açacak. Türkiye’nin teknoloji odaklı etkinlik biletleme platformu Biletinal da festivali teknolojisi ile destekleyecek.

KOKUNUN KEŞFİ BAŞARIYI GETİRDİ

 Türk parfüm sanatçıları Ceyhan Elmas ve Erhan Elmas kardeşler Fratelli Diamanti markasıyla Türkiye’yi dünyada temsil ediyor. 2003 yılında Viyana’da başladıkları koku araştırması serüveni sonrası Avrupa’da adını duyuran kardeşler; Katar, Kuveyt, Abu Dabi, Bahreyn, Umman, Yemen, Libya, Filistin, İsrail, Milano ve İstanbul’da 23 konsept mağazasında Türkiye’yi dünyaya tanıtıyor. Avrupa’nın farklı noktalarında 10 yıllık ‘koku’ serüvenine çıktığını söyleyen Ceyhan Elmas, Koku dünyasının mabedi denilebilecek Fransa’nın Grasse kenti, beni tutkumun zirve noktasına ulaştırdı. Şehrin sokaklarında elimde tüpler, damlalıklar, çiçekler, otlar, parfüm hammaddeleri ve kulağımda uzman tavsiyeleriyle yolculuğumun karar alma anlarından birinde olduğumun farkında değildim” dedi.

Adını önce İtalya’da birçok ünlü niş parfüm markasının önüne geçerek, sonrasında ise Avrupa’da duyuran Elmas Kardeşler, “Bir parfümden fazlası…” diye tanımladıkları parfümlerinin içinde tüm heyecanlarını, tutkularını ve hikayelerini paylaşmak amacıyla yola çıktıklarını ifade etti. Milano’daki konsept parfüm mağazalarında ilk aşamada küçük bir kitleye hitap eden Elmas Kardeşler, bu işin sanat tarafında kalmayı tercih etiklerini belirtti. 

Butigo’dan Adımları Süsleyen Yeni Sezon Koleksiyonu

 Dünya trendlerini cazip fiyat avantajlarıyla kadınların beğenisine sunan Butigo, İlkbahar/Yaz Koleksiyonu’yla kadınların adımlarına konfor katacak modelleri bir arada sergiliyor.  Butigo birbirinden iddialı ayakkabı ve çanta alternatifleriyle zarafeti ve şıklığı elden bırakmıyor.

LİZAY 2022 – 23 KOLEKSİYONU'NU

BURCU ESMERSOY’UN KATILIMIYLA TANITTI

Mücevherlerinin kalitesi, farklılığı ve tasarımları ile sektörün lideri haline gelen LİZAY, 2022 – 23 Koleksiyonu’nu televizyon dünyasının başarılı ismi Burcu Esmersoy ile birlikte tanıttı.

Yönetim kurulu üyeleri Yeliz Serbes - Çağatay Serbes ve Burcu Esmersoy ev sahipliğinde gerçekleşen lansmanda katılımcılar Lizay'ın eşsiz tasarımlarını, kusursuz taşlarını, yenilikçi, modern ve göz kamaştıran modellerini yakından inceleme fırsatı buldular.

Şehrin Meksikalısı menüsünü yeniledi

Fajita, Burrito, Nachos, Taco… Meksika mutfağını deneyimlemiş olanların artık pek de yabancı olmadığı lezzetler. Peki “Bolas de Elote & Tortitas”, “Chimirollos”, “Milanesa de Res Picante”, “Burgerajas” ya da “Torti Burger”i daha önce hiç duydunuz mu? Telaffuzu hayli zor bu yemekler, Ranchero mönüsüne yeni giren orjinal tariflerden birkaçı.

MÖVENPICK HOTEL İSTANBUL BOSPHORUS’DA BOĞAZA KARŞI İFTAR ZİYAFETİ 

11 ayın sultanı Ramazan, Mövenpick Hotel İstanbul Bosphorus’un lezzet dolu iftar sofralarıyla taçlanıyor. Şehrin merkezindeki buluşma noktası L’avenue Plaza Cafe, Boğaz’a hakim manzarasıyla Da Vittorio Ristorante ve asırlık efsane Hünkar Lokantası’nda sunulacak birbirinden çeşitli iftar menüleri ile lezzet şöleni yaşatacak olan Mövenpick Hotel İstanbul Bosphorus’un farklı damak zevklerine hitap eden 6 adet iftar menüsü seçeneği bulunuyor. 

Pırlanta sektörünün öncü markası Ariş Pırlanta, İstanbul Jewelry Show Fuarı’nda…

24-27 Mart tarihleri arasında CNR’da gerçekleşecek İstanbul Jewelry Show’da Ariş Pırlanta, göz alıcı tasarımlarının yer aldığı birçok koleksiyonunu mücevher sevenlerin beğenisine sunacak.

FIRINYA YENİ MAĞAZASINI KÜÇÜKYALI’DA AÇTI

Mahalle fırıncılığının güven ve samimiyetini modern bir anlayışla harmanlayarak, fırın-kafe (bakery-cafe) konsepti ile günümüze taşıyan Fırınya, Küçükyalı/Altıntepe’de yeni mağazasını hizmete açıyor. “Benzersiz Tatlar Ülkesi” mottosuyla yola çıkan ve tüketicileri unutulmaz tatlarla tanıştıran Fırınya; Küçükyalı’da açtığı mağazasıyla birbirinden nefis ürünlerini beğeniye sunuyor. Gayrettepe şubesinin ardından ikinci mağazasını da hizmete açan marka; zengin ürün yelpazesiyle her damak tadına hitap ediyor.

  HİBRİT DOLGU İLE YÜZ VE GÖZALTI GENÇLEŞTİR

Hibrit dolgularla ilgili Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Eser Aydoğdu’dan bilgi aldık. Hibrit dolgu, hyalüronik asitin dolgu etkisinin Poly D_L Lactid ile beraber deri altında kollajen üretimini uyarıcı etkisiyle birleştirecek şekilde hibrit teknolojisi ile geliştirilmiş mikropartiküllerin oluşturduğu özel bir dolgudur.

Hibrit dolgu; ince çizgiler ile kırışıklıkların giderilmesi ve rejuvenasyona ihtiyaç duyulan derinin daha ince olduğu gözaltı ile göz çevresi, boyun alın ve dudak çevresinde, yüz bölgesinde ise derin çizgiler ile kırışıklıkların giderilmesi ile hacimlendirme ve rejuvenasyonu sağlar.

Hastalar non invaziv bir yöntem olduğu için işle sonrasında iş ve sosyal hayatlarına devam edebilirler.

Uygulamadan 6-9 hafta sonrasında PLA’ nın etki göstermesi ilie kırışıklıkların giderilmesi ve cilt kalitesindeki artış, artarak devam eden doğal hacim kazanımı ve lifting etkisiyle beraber 6 ay sonra bile yavaş yavaş eriyen ve deride yeni kollajen üretimi sayesinde ortaya çıkan fiziksel destekle hacimsel düzelme sağlayan Hibrit Dolgunun doğal sonuçları zaman geçtikçe korunur.

Son zamanlarda  oldukça popüler uygulamalardan birisi olan hibrit dolgularda çoğunlukla  tek seans yeterli olmaktadır. Genellikle doğal görüntüyü seven, cerrahi ameliyatı erteleyen veya henüz ameliyat için erken olan, cildinin yaşlanmasını yavaşlatmak isteyen, non invaziv işlemlerle gençleşmeyi tercih eden kişiler tarafından tercih edilmektedir.

20′li yaşlardan sonra Hyaluronik asit azalmaya başlar, 35 yaşından sonra bu azalma hızlanır. Kollajen üretimi azalır. Hyaluronik asitin azalması, ciltte volüm ve hidrasyon desteği gerektirir.

Belirli bir yaştan sonra, kollajenin ve hyaluronik asitin azalmasıyla, yüzde volum kaybı ve aşağıya doğru sarkma başlar. Bu bölgelerdeki hacim kaybı, yüzün aşağıya doğru sarkmasına sebep olur ve yüz yorgun görünür.  Hibrit dolgu gibi uygulamalar cildi nemlendirerek sıkılaştırır ve lifting etkisi sağlar. Cildin içine bol su çekerek, cilt hacmini arttırır, yüzü yukarıya doğru yapılandırır. Cildin görüntüsü ışıl ışıl olur, ince kırışıklıklar düzelir.

Filtre ve Zekatlarınızla Omurilik Felçlilerine Destek Olun

Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD), Ramazan’da da omurilik felçlisi bireylerin yanında olmaya devam ediyor. Engelli bireylerin sağlıklı ve yeterli beslenmesi için gıda kartlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştıran TOFD, ekonomik zorluk yaşayan omurilik felçlisi bireylere ve ailelerine bağışların desteğiyle sahip çıkıyor.

Her yıl olduğu gibi bu yılda ihtiyaç sahibi omurilik felçlisi bireylere ve ailelerine gıda yardımında bulunan Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği, Ramazan ayında da destekçilerine sesleniyor. Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Genel Başkanı Semra Çetinkaya, “Koronavirüs salgınının gölgesinde bu yıl da Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerinin yanında olmak için Türkiye’nin dört bir yanındaki ekiplerimiz ile çalışmaya devam ediyoruz. En kırılgan gruplar arasında yer alan ve maddi açıdan imkansızlıklar içerisinde olan omurilik felçlisi bireylerin sağlıklı ve yeterli beslenmesi büyük önem arz ediyor. TOFD olarak yılın her döneminde destekçilerimiz ve gönüllülerimiz ile birlikte omurilik felçlisi bireylerin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Ramazan ayında da destekçilerimizin filtre ve zekat bağışlarıyla daha fazla kişiye ulaşmayı arzu ediyoruz. “ dedi.

SILVERLINE VE ECORDING’DEN DOĞA DOSTU İŞ BİRLİĞİ…

Sürdürülebilir bir gelecek ve daha iyi bir yaşam için özümsediği değerleri katma değeri yüksek çalışmalarla tüm paydaşlarına aktaran Silverline, 21-26 Mart tarihlerini kapsayan Orman Haftası özelinde tüm dünyaya fayda sağlayacak bir projeyi hayata geçiriyor. Daha iyi bir yaşam için doğayı korumak, tüketicileri bilinçlendirmek ve çevre bilincini yaygınlaştırmak amacıyla “İyiye Varım” yolculuğunu başlatan marka, Orman Haftası’nda küresel iklim krizine karşı sürdürülebilir ve inovatif çevre teknolojileri geliştiren sosyal girişim Ecording ile iş birliğine imza attı. Çalışanları ve iş ortakları adına ülkede ağaçlandırılması gereken alanlara “ecoDrone”larla toplamda 15 bin tohum topu atımı gerçekleştirecek.

Bel sağlığını korumanın 8 temel kuralı nedir

Bel bölgesi; kaslar, bel omurları, omurların arasında bulunan diskler, bağlar, omurilik, omurilikten çıkan sinirler, karın iç organları ve onları saran zarlar ve deriden oluşur. Bu bölgede ortaya çıkabilecek herhangi bir problem, bel ağrısı olarak karşımıza çıkabilir.

İnsanların yaklaşık %80’inde bel ağrısı görülebildiğini anlatan Therapy Sport Center Fizik Tedavi Merkezinden Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, şunları söyledi:

“Bu ağrının çeşitli türleri bulunmakta ve künt, batıcı, yanıcı, acıma şeklinde ya da keskin ağrı şeklinde olabiliyor. Ağrının yeri noktasal olabileceği gibi yaygın geniş bir bölgede de olabiliyor. Şiddeti de, kişiden kişiye farklılık gösterebileceği gibi problemin büyüklüğüne göre de farklılık gösterebiliyor.” dedi.

Bel ağrılarında en son çare cerrahi yöntemler uygulanabilir

Bel ağrısı hakkında bilgiler veren Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, konuşmasına şöyle devam etti: “Bel ağrılarının %85-90’ı mekanik bel ağrılarıdır ve 1 ile 3 hafta arasından kendiliğinden geçer. Mekanik bel ağrısı, bel kaslarının ani zorlanmasıyla ortaya çıkar, altta yatan herhangi bir omurga ya da sinir problemi eşlik etmemektedir. Mekanik bel ağrılarının nedenlerine bakacak olursak, ani yapılan öne eğilme hareketleri, ağır kaldırmalar, ters hareketler, terliyken soğuğa maruz kalma sayılabilir. 6 haftadan kısa süren bel ağrılarına, akut bel ağrısı denilir. Akut bel ağrısı, aniden gelişir, bir anda çok şiddetli olabileceği gibi hafif şiddetle başlayıp, giderek artan bir seyir de gösterebilir. Akut bel ağrılarında yapılabilecek en önemli şey istirahattir. Doktor tarafından verilen uygun ilaçlar kullanılabilir. Mekanik nedenli yaşanan akut bel ağrıları, istirahat ve ilaç tedavisine çok hızlı cevap verecektir. Eğer bel ağrısı, kas kaynaklı değil de, omurga ya da disklerden kaynaklanıyorsa, sinir problemleri eşlik ediyorsa, ağrının kendiliğinden geçmesi pek söz konusu olmayabilir. Bu gibi durumlarda profesyonel yardım alınması gerekebilir. 3 aydan daha uzun süreli yaşanan bel ağrılarına da, kronik bel ağrısı denilir. Kronik bel ağrıları, daha çok omurga ve omurların arasındaki disklerin patolojilerinden kaynaklanır. Daha komplekstir. Bel fıtığı, sinir sıkışmaları, romatizmal kökenli problemler, kireçlenmeler, dar kanal patolojileri (spinal stenoz), osteoporoz, omurga kırıkları, skolyoz bu patolojilere örnek sayılabilir. Bu tarz ağrılarda, istirahat yerine, aktif hareket daha iyi gelecektir. Sıcak uygulama, ilaç tedavisi, masaj uygulamaları, egzersizler evde yapılabilecek tedavilerdir. Bu yöntemlerle, sonuç alınamadığı durumlarda, fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları, manuel tedaviler, lokal enjeksiyonlar ve en son çare olarak da cerrahi yöntemler uygulanabilir.” diye konuştu.

Bel sağlığını korumanın yolları nelerdir?

Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, bazı basit önlemler alınarak bel ağrılarının oluşmasının önlenebileceğini kayderek, şunları sıraladı:

1-Kiloya dikkat edilmelidir. Göbek, bel omurlarına çok daha fazla yük binmesine yol açar.

2-Yere eğilirken dizler bükülmeli ve çömelerek eğilip kalkılmalıdır.

3-Ağır yük kaldırılmamalı, mecburen kaldırılacaksa da gövdeye yakın bir şekilde tutulmalıdır.

4-Çok terli olunduğunda, rüzgarda ya da soğukta kalınmamalıdır.

5-Yüksek topuklu ya da çok düz (babet gibi) ayakkabılar tercih edilmemelidir. 2 cm dolgu topuklu ayakkabılar tercih edilmelidir.

6-Bel, sırt ve karın kasları güçlü tutulmalı ve düzenli spor yapılmalıdır.

7-Yürüyüş ve yüzme, bel sağlığını korumak için yapılabilecek basit sporlardandır.

8-Yatılan yatak da, bel sağlığı için çok önemlidir. Omurganın içine gömüleceği kadar yumuşak olmamalıdır, fakat aşırı sert de olmamalıdır