Şükriye Özgül'ün Gündemi
  02-12-2020 14:38:00

Kim bu Z kuşağının ayılıp bayıldığı K-POP'çular?

Z kuşağı onlara bayılıyor.

Şarkıları olay, konserleri olay, dansları olay, saç stilleri olay, makyajları olay, kıyafetleri olay…

Sağ olsunlar bizim Türk gençlerini de unutmamışlar.

Kimden mi bahsediyorum?

K-POP’çulardan…

Kore Kültür Merkezi tarafından organize edilen program kapsamında online olarak Türk hayranları ile bir araya geldi ünlü K-POP grubu A.C.E. Kendi tarzlarını yansıtan dans figürlerini de meşhur “Erik Dalı” şarkısı eşliğinde sundular. Döktürdüler diyelim…

Haberi de İHA servis etti abonelerine. Paylaştığım fotoğraf da İHA logolu bu yüzden. 

Pekiyi K-POP ne demek? 

K-POP Kore popunun kısaltılmış hali. Baştaki K harfi de “Kore’yi simgeliyor. 

Psy’nin Gangnam Style şarkısı ile ilk kez 2012’de popülaritesi tavan yaptı K-POP’un. Psy müzik listelerini altüst ettiği gibi dünya gündeminde de uzun süre kaldı.

Ardından 3 ila 13 kişilik gruplardan oluşan K-POP grupları kuruldu. Gruplarda sadece kızlar ya da sadece erkekler var. 

Pekiyi kim bu çocuklar?

Big Hit, JYP Entertainment, SMTown Entertainment gibi şirketler tarafından seçilen idoller diyebiliriz. Onlara sadece ünlü demek yetersiz kalır çünkü idol olmak için yetiştiriliyor bu çocuklar.  8 yaşından itibaren seçiliyor, ailelerinden ve geçmiş yaşantılarından tamamen koparılıyor ve idollük yolculuğunda çok ciddi ve katı kuralları olan sözleşmelerin altına imza atıyorlar. 

Günde yaklaşık 12 saatleri vokal ve dans dersleri ile geçiyor. Dil eğitimi, cinsel eğitim, görgü - nezaket derslerinin yanı sıra kriterlere uygun olabilmek için bir dizi estetik işlemden de geçiyorlar. 

Bu çocuklar ailelerinden koparılmakla kalmıyor sadece. 

Ömür boyu duygusal bir ilişki yaşamaları yasaklanıyor. 

Özel hayatları yok.

Bağımsızlıkları yok.

İsimleri yok. Takma isim kullanmak zorundalar. 

Yiyeceklerini, giyeceklerini, saçlarının rengini, kısacası tüm stillerini de yine kendileri değil patronları belirliyor. 

Grup üyeleri ile aynı evde yaşamak zorundalar. 

Bireysel cep telefonları yok. 

Hatta cinsiyetleri konusunda konuşmaları dahi yasaklanmış. 

Son birkaç yıldır peş peşe intihar eden K-POP’çuların haberleri yansıdı basına. 

İddialar oldukça ciddi. 

Bu çocukların fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmaları, şantaja uğramaları, birilerinin çıkarları uğruna istemedikleri insanlarla birlikte olmak zorunda kalmaları, taciz, tecavüz, fuhuşa zorlanmak, sosyal medya linçleri  sadece bu iddiaların birkaçı. “Bezdim, bıktım” diyerek sözleşme fesh edecek durumda değiller çünkü sözleşme şartları zaten fesh edilemeyecek şekilde zorlayıcı maddeler içeriyor. 

Pekiyi bir ülke için sanat en önemli aydınlanma hareketi iken nasıl oluyor da Güney Kore’de çocukların hayatına mal oluyor?

İşte bunun cevabı da ekonomik buhran. 1997’de ekonomik krize giren Güney Kore çıkışı K-POP’ta buluyor. Bu müzik akımı ile dünyaya açılarak gelir elde etmeyi hedefliyorlar. Amaçlarına da önemli ölçüde ulaşıyorlar. Sadece müzik alanında değil turizm alanında da cazibe merkezi haline geliyorlar. Zira K-POP’çularla aynı ülkede yaşamak adına çok fazla gencin Güney Kore’ye yerleştiği ya da korece öğrendiği biliniyor. İnternette biraz gezinirseniz konu ile alakalı ne demek istediğimi anlayacaksınız. 

Şimdi asıl soru şu: 

Ekonomik krizler çocukların başına ne çoraplar örecek?

O çocuklar erik dalı da oynar harmandalı da…

Yeter ki hayran kitleleri artsın, patronları kazansın.

İdol diye bizim gençlere yutturdukları garibanlar aslında bu çocuklar.

Ne aileleri, ne sevdikleri, ne kimlikleri, ne özgürlükleri... Hiçbir şeyleri olmayan...

Bu çocuklar için yaratılan tarz ve bu tarzın dünya gençliğine kakalanmaya çalışılması da şu durumda masumane olarak yorumlanacak bir şey değil. Bu çocuklar peşpeşe intihar ediyor, kendileirnin memnun olmadığı hayatı bizim çocuklarımıza neden pırıltılı ekranlardan sunmaya çalışıyorlar.

Düşünün! Lütfen düşünün...

 
  FACEBOOK YORUM
Yorum

  YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARŞİVİ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
BİZİ TAKİP EDİN
YUKARI