Prof. Dr. Gazi ÖZDEMİR - KUR'AN'DAN GERÇEKLER
  Güncelleme: 15-09-2021 12:07:00   01-06-2021 09:47:00

KUR’AN’DA KADINLARLA İLGİLİ YANLIŞ TERCÜMELER-1

Dünya’ya gönderilmeden önce Hz. Muhammed’in Ruh’unun hafızasına bizzat Allah tarafından yüklenen ve 40 yaşlarına gelinceye kadar bilinçaltında bulunan ve yine Allah tarafından hatırlatılma süreci başlatılan Kur’an’a karşı çıkan 6 grup olmuştur.

Amcaları, Müşrikler, İnançsızlar, 4 Yahudi Haham (Abd. b Seba, Abd b Selam, Ka’ab-el Ahbar ve Vehb b Münebbih), Papaz Abdülaziz b Cüreyc) ve olumsuz işler yapan kişiler (Kur’an’da bunlara Hizbüşşeytan’lar denmiştir).

Hz. Muhammed’in amcaları, tefecilikle uğraşıyorlar ve toplum liderleri olarak “Rab” diye isimlendiriliyorlardı. Kur’an, daha ilk ayet olan ‘Alak-1 ayetten başlamak üzere hem tefeciliklerini, hem de  Rab’liklerini ellerinden almıştır. Bu nedenle de Kur’an’a, dolayısıyla da O’nu tebliğ etmeye başlayan Hz. Muhammed’e ilk karşı çıkanlar amcaları olmuştur.

Yahudi toplumu, gelecek peygamberin de Hz. İbrahim’in oğlu İshak’ın soyu olarak kendilerinden olacağını beklerken, diğer oğlu İsmail'in soyundan olduğunu bir türlü kabul etmemişlerdir. Çünkü Hz. İbrahim’den itibaren Hz. Muhammed'e kadar olan bütün peygamberler, Hz. İbrahim’in ikinci oğlu İshak'ın soyu olan İsrail'in (Hz. Yakub'un) zürriyetindendiler. Böylece Allah, örnek toplum sorumluluğunu vermiş olduğu ve bu görevi yerine getirmeyerek İslâm dininin Dünyada yayılmasını başaramayan ve kendilerinden oldukları halde bu peygamberlerin çoğunu öldürmüş olan İsrailoğulları'ndan bu görevi alıp, ikinci oğlu İsmail soyuna vermiş olmaktadır. Bu konudaki bilgi Casiye-18, Al-i İmran-110 ve Hac-78 nci ayetlerde açıklanmıştır.

Hac-78. Ey iman edenler! Ayrıca tek Allah’a iman etme ve muhkem hüküm olan buyruklarına uyma uğrunda, diğer insanlara da uyarıda bulunmak ve örnek olmak üzere gereken çaba ve mücadele etmeyi /cihad göstermeyi de mutlaka ihmal etmeyin. Çünkü Allah, sizi bunu yapmanız için seçmiş bulunmaktadır. Sizin bu sorumluluğun altından kalkacağınıza güveniyor ve tek dini olan İslâm'a sahiplenmenizi bekliyor. Zaten size dini kurallarla ilgili hiçbir zorluk oluşturulmamıştır.

Hz. Muhammed ve Kur’an’a karşı çıkan bu 6 grup, hem Kur’an’a karışamadıkları ve en ufak bir değişiklik yapamadıklarından, hem de Hz. Muhammed’i öldüremedikleri için, farklı stratejilere başvurmaya başladılar. Yaptıkları savaşlarda yenildikleri için de intikam peşindeydiler. Bu mücadeleye Kehf-56'ncı ayette değinilmiştir.

Kehf-56. Biz, ayetlerimizle insanları yalnızca gerçekleri müjdelesinler ve uyarsınlar diye elçiler gönderiyoruz. İnsanların yoldan sapmış olanları ise Kur'an ile bildirdiğimiz gerçekleri batıl /hurafe ve uydurma rivayetlerle ortadan kaldırmak için mücadele ediyorlar. Hatta ayetlerimizi ve uyarılarımızı alaya da alıyorlar.

Halbuki, ayetlerle Kur’an’ın ilk muhatapları olan çekirdek kadro, doğrudan veya dolaylı ifadelerle uyarılmışlardır.

Al-i İmran-103’te…. Birlik halinde Allah'ın ipine /tek ilâhlı İslâm dinine ve son kılavuz ders kitabı /davet kitabı olan Kur’an’a, dolayısıyla Allah’ın tek dini demek olan muhkem /değişmez ana kurallara sımsıkı sarılın ve bu konuda anlaşmazlıklara saplanıp gruplara bölünmeyin.

Taha-2. Ya Muhammed! Biz Kur'an'ı, Sana sıkıntı çekesin, huzursuz olasın, ya da sıkıntı veresin diye de göndermedik (2. Ma enzelna ‘aleykel kur'ane li teşka.).  

Nahl-89………Çünkü biz Sana bu Kuran'ı, her şeyi açıklayıp /tıbyan, doğru olan yolu göstersin /hüden, bir rahmet olsun ve okuyunca anlayıp, düşünüp yararlansınlar diye Allah’a içtenlikle inanmışlara /Müslümanlara hayatlarını kolaylaştırıp onları mutlu etsin /Büşra diye indirdik.

En’am-115. Rabbinin kelimeleri /buyrukları /din denilen kuralları sadakat ve adalet yönünden şaşmayacak bir şekilde Kur’an ile tamamlanmıştır. Şunu da iyice bil ki, Allah'ın vaad ettiklerinden başka söze ve rivayete ihtiyaç yoktur. Çünkü Allah, her şeyi işiten /Semi' ve her şeyi bilen olarak tek söz verendir /Aliym.

Bu açık uyarılara rağmen Hz. Muhammed’den sonra 3 önemli olumsuzluk gerçekleşip zamanla şiddetlenmeye başlamıştır. Ve bu 3 olumsuzluğu da bu 6 grup gerçekleştirmiştir. 

  • Gerçekleştirdikleri ilk olumsuzluk olarak Toplumu düşman gruplara böldüler ve birlik ruhunu kaybettirdiler. Ayrıştırıcı girişimleri sonucu; 1) Hz. Ali taraftarları, 2) Emevi aşireti (Beni Ümeyye) grubu ve bu taraftarlığı yürüten Muaviye taraftarları ve bunların dışında her ikisine karşı olan 3) Hariciler olmak üzere, siyasî temelli 3 düşman grup oluşmuştur.
  1. Bu olumsuz gruplar, Hz. Muhammed’in vefatı ve 4 halife döneminde ortaya çıkıp, ikinci girişim olarak, önce Farsça’ya, daha sonra İbranice ve Süryanice’ye tercüme edilen Kur’an’larda, birden fazla anlamlı kelimelerin, toplumlarda düşünce karmaşalıklarına neden olacak anlamların kullanılmasını sağlamışlardır. Ayrıca Emeviler’den itibaren hız kazanmak üzere de Tefsir ismi altında yazılmaya başlanan 14 kitaba eklettikleri Hıristiyan ve Yahudilkte bulunan rivayet ve hurafeleri de dinselleştirerek sokmuşlardır. Öğrencileri ile de insanları olumsuz ön yargılara sokacak bu yanlış tercümeleri daha da pekiştirerek, 8'nci yüzyılda yazılan 30 tefsire daha koydurarak devamını sağlamışlardır. Yine gerek yazıları ve gerekse konferansları ile de uydurdukları hüzün, acındırma ve abartılı sözde fedakârlık temelli hikayelerle de Kur’an’ın bildirdiği dini, bir matem ve hüzün dini yapmışlardır.

Gerek ilk Kur’an tercümeleri ve gerekse ilk Tefsirler, ilk olmaları nedeniyle daha sonraları ve günümüze kadar “Mutlak Doğru” ve dokunulmaz olarak kabul edildiklerinden, günümüze kadar halen aynı tercüme yanlışlıkları şeklinde devam etmektedirler. Tarihte isimleri halen devam etmekte olan veya olmayan birçok araştırıcı tarafından bu yanlışlıklar fark edilmiştir. Ancak düzeltilme girişimleri yaygınlaşmadığı için olsa gerek etkin olmamışlardır diye düşünüyorum.

Bazı örneklere baktığımızda, bireysel girişimde bulunanlar da ya susturulmuşlar veya öldürülmüşlerdir.

  1. İzlenen 3'ncü yol, hem kendi uydurdukları, hem de uydurttukları, az bir kısmı Kur’an’a uyan, çoğu ise uymayan sözler üretme şeklinde olmuştur. Bu sözlerine değer katmak için de Hz. Muhammed’e atfetmişler ve Allah’ın Kelamı olan Kur’an’ın isimlerinden biriymiş gibi de bu sözlere “Hadis” demişlerdir.

Ayetlerle Uyarılar ve açıklamalar yapıldığı halde, ilk çekirdek toplum ve sonraki toplumlar tarafından bu girişimleri ciddiye alıp kabul etmişlerdir.

 Allah ve İlâhî görevliler (Cebrail gibi) tarafından Hz. Muhammed’e vahiy yolu ile indirilişi sırasında Şeytanların müdahalesinden korunduğu gibi, Hz. Muhammed tarafından yazılışı ve 70 kadar hafıza ezberletilmesi ile Kur’an korunmuştur.

Bu nedenlerle de tek bir harfine ve kelimesine dokunamayan ve herhangi bir değişiklik yapamayan bu 6 grubun ilk hedefi, Kur’an’ın anlamadan okunmasını ve insanlardan bu yolla uzak tutulmasını, böylece gerçeklerin öğrenilmemesini sağlamak, bazı çok anlamlı kelimelerin zorlayıcı ve sıkıntı verici anlamlarını ilk tercüme ve tefsirlere koydurarak insanları Kur’an’dan ve dinden soğutmaktır. Kur’an’da din diye bildirilen muhkem /değişmez ana kuralların ahlâk ve manevi yönü değil de, şekilsel uygulamaları önemliymiş gibi algılansın diye çaba göstermişlerdir.

İkinci hedef olarak da kadına yönelik ayetlerde bulunan çok anlamlı kelimelerin, Kur’an’ın genel ruhuna uygun olanlarını değil de kaosa yol açacak anlamlarını kabul ettirmek olmuştur. Çünkü erkeği bozmak, bir aileyi bozar, bir kadını bozmak ise bir toplumu bozmak demektir. Ayrıca kadının Sosyal yaşamı daha fazla kişiye yöneliktir, daha çok kişiyi etkiler. Ve kadın hem mistik ve dinsel olaylara daha duyarlıdır, hem de daha ilgilidir.  Yine onu ön yargıya sokmak daha kolaydır. Girdiği bir ön yargıdan vazgeçmesi de hem çok zor hem de bütün ailesini düşünerek çok korkar.

Lise yıllarımdan başlayan Kur’an’ı anlayarak ve düşünerek okuyup inceleme sürecimde, Ana dilim olarak Arapça, yine ana dilim olan Türkçe birkaç meal ve İngilizce tercümelerinde bazı ayetlerde mantığıma yatmayan, içime sıkıntı veren ve “bunda bir yanlışlık olabilir mi acaba?” dedirten ifadeler, beni rahatsız ediyordu. Yukarıda açıkladığım 6 gruba ilişkin bilgi ile karşılaşınca, bazı tercümelerin mutlak doğru olmayabileceğini düşünmeye başladım. Birlikte de yanlış tercüme diye düşündüğüm ayetler üzerinde daha çok yoğunlaşıp, yine Kur’an temelli araştırmalarıma da başladım. Yaklaşık 55 yıl içerisinde, Kur’an’da tercüme oyunları dışında, ikinci yöntem de, ayetlerde bulunan ve insanlara fayda sağlayacak bilgileri saklamak, mümkün olduğu kadar açıklamayıp geçiştirmek ve tercümeler ile tefsirlerin çoğunda olduğu gibi, anlaşılmaz cümleler halinde karambola getirmek olmuştur.

Ben de ayetler ışığında bu iki konuyu farklı iki bölüm halinde açıklamaya çalışacağım.   

KADININ ALEYHİNDEKİ BAŞLICA TERCÜME HATALARI

  1. Konuya Tevrat’tanberi olan toplumlarda, Kadına yönelik yerleşik kabul nedir sorusu ile başlayalım.

Tevrat-Tekvin /Yaratılış-Bap-2: Ve Rab Allah, adamdan aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaptı ve onu adama getirdi.

Bu bilgi temelinde 3000 yıldır hem kadın kendini, hem de erkek kadını hep 2'nci sınıf varlık olarak görmüş ve bu ön yargıda olmuştur. Bu ise Kur’an’ın Ruhuna ters bir kabuldür.

Al-i İmran-59. İnne mesele ‘ıysa ‘ındellahi ke meseli adem* halekahu min türabin sümme kale lehu kün fe yekun.

Bu ayete ilişkin, “Son Davet Kur’an” tercümem de dahil 22 Kur’an tercümesinde şu farklı ifadeler kullanılmıştır:

22 Türkçe Kur’an’ın

9'unda Allah katında İsa’nın yaratılışı, Adem’in yaratılışı gibidir

3'ünde İsa’nın durumu (yaratılışı ve nitelik itibariyle), Adem’in durumu gibidir

2'sinde Allah katında İsa’nın örneği, Adem’in örneği gibidir

1'inde İsa’nın doğum örneği, Adem’in doğum örneği gibidir

1'inde İsa’nın babasız dünyaya geliş hali, Adem’in hali gibidir

Tercüme örneklerine baktığımızda, bu ifadelerin açıklamaya ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Bu ayet ile ilgili tefsirlerde de net bir bilgi verilmemiş ve yorum okuyucuya bırakılmıştır.

Ayete göre Âdem de, İsa da babasız Dünyaya gelmişlerdir. Ancak Hz. İsa için annenin Meryem olduğunu bilmemize rağmen, Âdem için anne olup olmadığı bilgisi Kur'an'da bulunmamaktadır. Acaba Adem'in de annesi var ve önce o mu yaratılmış?

A) Bir görüşe göre: Adem de Hz. İsa gibi mucize denilecek çok çok nadir rastlanan Gerçek Hermafrodit olan bir anneden ve yine Gerçek bir Hermafrodit, fakat erkek cinsiyeti ön planda olarak mı Hz. İsa doğmuştur? Ve eşi de aynı anneden ve o da gerçek bir Hermafrodit mi doğmuştur? Çünkü bu özelliklilerde cinsi münasebet söz konusu değildir.

B) Benim mantığıma yatan görüşüm şudur: Allah “OL” diyerek ilk önce birden fazla kadın yaratmış ve bunlardan da önce birden fazla erkek Ademler, akabinde de yine birden fazla kızlar ve erkekler yaratmış ve farklı annelerden doğmuş olan bunların da evlenmeleri sonucu toplum oluşmaya başlamıştır.

Al-i İmran-59'ncu ayet ışığında düşünülmüş olan her iki görüşe göre ilk yaratılan Âdem, yani erkek değil, annesi veya anneleri, yani kadın olmuştur. Tabi gerçeği ise ancak Allah bilir.

  1. Âdem ve eşi asıl Cennet’e gönderilmeden önce son defa bir sınava tabi tutulmak üzere Cennet öncesi bir yere gönderiliyorlar diye düşünüyorum. Sınav olarak da Bir yasak konuyor ve asırlardır bu yasağın eşi tarafından önce kabul edilip, Ademi de kandırdığı kabulü vardır. Ayetlere baktığımızda gerçeğin bu olmadığını görüyoruz.

A’raf-19. Ve ya ademüskün ente ve zevcükel cennete fe küla min haysü şi'tüma ve la takreba hazihişşecerate fe tekuna minezzalimiyn.

Diğer Meallerde ve Son Davet Kur’an’da Aynı tercüme: A’raf-19. Sonra Allah, yaratıp şeklini ve canlılığını vermiş olduğu Âdem’e dönerek "Ya Âdem! Sen ve eşin /kadın ve erkek şu bahçede /Cennette dilediğiniz gibi yaşayın ve istediğiniz her şeyden yiyin. Yalnız şu ağaca /şecere yaklaşmayın ve meyvesinden yemeyin, yoksa buyruğumu reddetmiş ve kendinize kötülük etmekle zalimlerden olmuş olursunuz!" diyerek ikaz etmişti.

Ayetten öğreniyoruz ki, ağaçtaki meyve yasağını çiğnememesi için uyarılan Adem’dir ve yasağı çiğneyen de yine Adem’dir. Kadın olarak eşi, asırlardır haksız suçlanmıştır. Hatta kadın yılan şeklinde resmedilmiştir.

A’raf-19'ncu ayetteki bu gerçek, vurgulanarak insanlara anlatılmadığı gibi A’raf-23'ncü ayette bu bilgi ile çelişen yanlış tercümeler ve tefsirler yapılmıştır.

Bütün Tercümelerde A’raf-23' ncü ayet aynı ve şöyle yanlış tercüme edilmiştir  

A’raf-23. Kala rabbena zalemna enfüsena ve in lem tağfir lena ve terhamna lenekunenne minel hasiriyn.

Diğer meallerde A’raf-23. Onlar /Her ikisi de /Adem ve Eşi Dediler ki: “Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.”

Halbuki ayette geçen “Kala” ifadesi, tek kişinin konuşmasını işaret etmektedir. Buna göre de konuşan Adem’dir, eşi de değil, ikisi de değil. Dolayısıyla asırlardır yapılmış olan bu yanlış tercüme ile haksız yere kadın suçlanmış oluyor.

Son Davet Kur’an’da A’raf-23. Âdem, "Rabbimiz, biz buyruklarını tut­mayarak yanlış yaptık /nefsimize zülum ettik. Bizi affetmez ve rahmet etmezsen peri­şan olmuşlardan /kaybetmişlerden oluruz" diyerek af edilmeleri için dua etmeye başlamıştı.

Görüldüğü gibi tövbe eden ve af dileyen de Adem’dir, çünkü Şeytan’a o uyuyor, eşi de sonra ona uyuyor.

Bu görüşüme uygun SAĞLAMA AYETLERİ olarak belirlediğim 2 ayete bakalım

Taha-115. Ve lekad ‘ahıdna ila ademe min kablü fe nesiye ve lem necid lehu azma.

Taha-115. Gerçek şu ki Biz Adem'i ilk yarattığımızda, şeytanın kendisine düşman olduğunu bildirip tembih etmiş ve uyarılarımıza uyacağına dair de söz /ahid almıştık. Ama Âdem, Allah'a vermiş olduğu bu sözünü sonra unuttu ve şeytanın kandırmasına karşı koyma dirayetini gösteremeyip ona uydu.

Bakara-37. Bu hatası üzerine Âdem, Rabbinin kendisine öğrettiği keli­melerle O'na yakardı ve tevbe edip onları af etmesini istedi. Allah da tövbesini kısmen kabul etti. Çünkü Allah, tövbelere karşılık verendir ve sevgisi ile merhameti oldukça bol /Rahim olandır.

  1. Bakara-222'nci ayette, kadının ay haline değinilmiştir. 22 Mealdeki tanımlamalara baktığımızda, bazılarında kadının aleyhinde olan ifadeler kullanılmış olduğunu görüyoruz.

Bakara-222. Ve yes'eluneke ‘anil mehıydı* kul hüve ezen fa'tezilün nisae fil mehıydı ve la takrabuhünne hatta yathurne* fe iza tetahherne fe'tuhünne min haysü emerakümallahü* innallahe yühıbbüt tevvabiyne ve yühıbbül mütetahhiriyn.

22 Türkçe Kur’an’ın

            9'unda Hastalık-Rahatsızlık

            6’inde eziyet halidir, Ezadır

            1’inde sancı

            1’inde Zayıflık

1’inde incinme

2’sinde Kirlilik hali

1’inde Tiksinti verici hal

1’inde Nefret edilen bir pislik

Tercümelerde bu uygunsuz kelimelerin kullanılması yetmezmiş gibi, ay halindeki kadına Kur’an muhkem bir kural olarak sadece cinsi münasebette bulunulmasını yasaklamışken, asırlardır Namaz kılma, Kur’an okuma, Oruç tutma ve Camiye gitme, hatta Cami içinden geçme de yasaklanmış ve ek haramlaştırmalar yapılmıştır. Ayrıca meallerin çoğunda “onlardan uzak durun, onlara yaklaşmayın” şeklinde açık olmayan elastik bir anlam verilmiştir. Böylesi yanlış tercüme ve anlamlandırmaların da içleri fesat olanlar aracılığı ile toplumlarda kaosa yol açacak farklı uygulamaların oluşmasına neden olmuştur.

Son Davet Kur’an’da Bakara-222. Ey Peygamber! Sana kadınların aybaşı halini soruyorlar. De ki: "O, kadınlara özgü ve onlara sıkıntı /eziyet verici bir hastalık halidir. Aybaşı halinde iken onlarla cinsel ilişkiye girmeyin ve kurtuldukları zaman, Allah'ın size uygun olarak yaratmış olduğu üzere onlarla ilişkide bulunun. Allah tevbe edenleri ve temiz kalpli, ahlâklı olanları sever".

  1. Bakara-228'nci ayetin ilk cümlesinde kadın ve erkeklerin haklar yönünden eşit olduklarına vurgu yapılmıştır. Sonra gelen cümlenin de bu paralelde eşitlik çerçevesinde anlamlandırılması gerekirken, tercüme ve tefsirlerin çoğunda buna uyulmamıştır.

Bakara-228………ve lehünne mislüllezi ‘aleyhinne bil ma’rufi ve lir ricali ‘aleyhinne deracetün* vallahü aziyzün hakiym.

  1. Türkçe Kur’an’ın

8'inde Erkeğin, kadının üzerinde hakkı fazla

7'sinde Erkeğin üstünlüğü var

        5'inde Erkeğin görev ve sorumluluğu fazla

        2' sinde Erkek, son kararda öncelikli

Görüldüğü gibi 15 mealde erkek kadından üstün tutulmuş ve ilk cümledeki eşitlik vurgusu bozularak yanlış tercüme yapılmıştır.

Son Davet Kur’an’da Bakara-228……Erkeklerin kadınlar üze­rinde hakları, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır ve bu hakları adalet ölçüsünde eşittir ve bulundukları yerin bilinen ör­füne uygun biçimdedir. Yine de bilinsin ki erkeklerin, bir evi geçindiren kişiler olmaları sebebiyle tekrar evlenme ile ilgili son kararı vermede öncelikleri vardır. Şunu da iyice bilin ki, Allah, her şeyden üstün ve her şeye hakim olandır.

Benim bu tercümemde, ayette vurgulanan “muhkem /değişmez farz ana kural, kadın ve erkek, haklar bakımından eşittirler” kuralına uyulmuştur.

  1. Bakara-282'nci ayette, ticarî senedin mutlaka şahitli yapılması muhkem /değişmez ana kuralı bulunmaktadır. Şahitliğin nasıl ve kaç şahitli yapılacağı ise müteşabih /değişkendir.

Bakara-282………….vesteşhidu şehiydeyni min ricaliküm* fe il lem yekuna recüleyni fe recülün ve mraetani mimmen terdavne mineş şühedai en tedılle ıhdahüma fe tüzekkira ıhdahümel uhra*

Bir görüşe göre; Burada bulunan “Mraetani” kelimesi, Bakara-229’da “Marretani-iki defa”, “Fatır-12'nci ayette “Bahrani - iki deniz”, Rahman-50’de olduğu “ gibi “’aynani – iki pınar ve Taha-63’teki “sahirani – iki sihirbaz” ve Hucurat-9’da “Taifetani - iki grup” kullanımında olduğu gibi, yani “iki kadın” anlamındadır. Kur’an’ın tebliğ edildiği ilk toplum yapısında, ticaretle uğraşan kadın sayısının az olması yanında, maddi güç genellikle erkekte olup, aile reisi de erkekti. Ayrıca kadın, erkeğe muhtaç konumda olup zaten değeri de yoktu. Dolayısıyla da aile yapısı içinde kadın, erkeğinin bir şekilde baskısının /etkisinin altında kalabilecek durumdaydı.  

Bütün tercümeler ve tefsirler, bu görüşte ve 2 kadın ifadesini kullanmışlar. Bu anlamlandırmaya dayanarak “2 kadın ancak bir erkek eder” yaklaşımı ile asırlardır kadın farklı görülmüş ve küçümsenmiştir.

Uzun yıllar içinde olan Kur’an araştırmacılığım sonucu varmış olduğum görüşüme göre; Ayette Arapça olarak "Mraetani" ifadesi, 2 kadın değil, bir kadın anlamında da kullanılmıştır. Örneğin Maide-23’te “Kale reculani – Bir erkek dedi” ve Maide-75 nci ayette “kâna ye'külani ta’am–O da insan olarak yemek yerdi” şeklinde ‘bir’ anlamında da kullanılmıştır. “İki deniz” ifadesi için Fatır-12’de “Bahrani”, Rahman-19’da ise “Bahreyn” kelimesi de kullanılmıştır. İki sayı için Mümin-28'nci ayette, “Kale reculin-İki erkek”, Nahl-76'ncı ayette “reculeyni – iki erkek”, Kasas-23 ve Ahzab-31’de “Mreeteyni – İki kadın”, Nisa-11. ayette 2 kadın için “ünseneyni”, Nisa-23'ncü ayette “iki kızkardeş için “uhteyni” şeklinde kullanım söz konusudur ve Bakara-282'deki kadın şahit olarak iki kadın için “Mraeteyni” denmesi gerekirdi. Demek ki aynı kelime hem “bir”, hem de “iki” anlamlarında ve yerine göre kullanılabilmektedir. Bir nevi son karar bizlere bırakılmış ve dinamik davranabileceğimize dikkat çekilmiştir.

Kaldı ki bir erkek şahidin yanına iki kadın şahit konması, kadın devrimi yapmış olan Kur’an’ın ruhuna da aykırıdır diye düşünüyorum.

Maide-106'ncı ayette belirtildiği gibi Vasiyet işleminde, Talak-2'de ise boşanmada cinsiyet ayırımı yapılmadan 2 şahit bulundurulması önerilmektedir. Ki bu 2 olay da ticarî işlem kadar önemli, hatta Vasiyet işi daha fazla servetli olabilir.

Bu görüşüm paralelinde Bakara-282'nci ayetin tercümesini, “SON DAVET KUR’AN Tercümesi” kitabımda şu şekilde yaptım.

Son Davet Kur’an’da Bakara-282. Ey iman edenler! Belirli bir süre için herhangi bir şeyi (para, eşya, alet) birbirinize borç verdi­ğiniz zaman onu mutlaka yazarak verin. Yazma işini hem borcu veren, hem de borcu alan tam tamına yazsın. Allah'ın kendisine öğrettiği gibi doğruluktan şaşmadan yazsın.  Özellikle de borçlanan kişinin bunaması veya aklının ermez hale gelmesi tehlikesine karşı veya okuma yazması yoksa ondan sorumlu olan kişi tam tamına yazsın. Böylesi bir borç veya ticari bir işte erkeklerinizden iki kişi de hazır bulunup şahitlik etsin. Eğer iki erkek şahit bulamazsanız, bir erkek ve bir kadın çağırıp şahit yapın ki şahitlerden birine, ifadesinde değişiklik yaptırmak için baskı yapılıp doğruyu saptırması istenirse, diğeri ona destek olsun.

Sonraki yazımda konuya inşallah devam edeceğim.

NOT- NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde bu kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: "DİN VE BEYİN", "SON DAVET KUR'AN Tercümesi", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "OKU! Konularına göre Kur'an ayetleri", "KUR'AN'IN KULU KÖLESİ MEVLȂNA", “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM”, “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR” ve “ALLAH’TAN ALACAKLI OL”

 

  FACEBOOK YORUM
Yorum

  YAZARIN DİĞER YAZILARI

PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 33 29 1 3 77 21 90 +56
2 Fenerbahçe 33 27 1 5 87 30 86 +57
3 Trabzonspor 33 17 12 4 56 43 55 +13
4 Beşiktaş 33 15 12 6 44 38 51 +6
5 Başakşehir FK 33 14 12 7 44 38 49 +6
6 Çaykur Rizespor 33 14 13 6 43 49 48 -6
7 Kasımpaşa 33 13 13 7 55 59 46 -4
8 Antalyaspor 33 11 10 12 38 38 45 0
9 Alanyaspor 33 11 10 12 43 46 45 -3
10 Sivasspor 33 11 10 12 40 45 45 -5
11 Adana Demirspor 33 9 10 14 49 44 41 +5
12 Samsunspor 33 10 14 9 37 43 39 -6
13 MKE Ankaragücü 33 8 12 13 40 43 37 -3
14 Kayserispor 33 10 13 10 37 47 37 -10
15 Konyaspor 33 8 13 12 34 47 36 -13
16 Gaziantep FK 33 9 17 7 37 50 34 -13
17 Fatih Karagümrük 33 8 16 9 37 42 33 -5
18 Hatayspor 33 7 14 12 37 46 33 -9
19 Pendikspor 33 7 17 9 37 68 30 -31
20 İstanbulspor 33 4 22 7 26 61 16 -35
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 31 22 6 3 70 27 69 +43
2 Göztepe 31 19 6 6 54 19 63 +35
3 Çorum FK 31 16 8 7 52 31 55 +21
4 Sakaryaspor 31 15 7 9 45 31 54 +14
5 Bodrumspor 31 14 7 10 39 21 52 +18
6 Kocaelispor 31 15 9 7 45 35 52 +10
7 Bandırmaspor 31 12 8 11 46 27 47 +19
8 Gençlerbirliği 31 12 8 11 37 30 47 +7
9 Boluspor 31 13 10 8 28 32 47 -4
10 Erzurumspor FK 31 11 9 11 28 27 41 +1
11 Ümraniyespor 31 10 14 7 34 42 37 -8
12 Manisa FK 31 8 11 12 38 37 36 +1
13 Keçiörengücü 31 9 13 9 28 38 36 -10
14 Şanlıurfaspor 31 8 13 10 28 33 34 -5
15 Tuzlaspor 31 8 14 9 32 46 33 -14
16 Adanaspor 31 9 17 5 24 44 32 -20
17 Altay 31 5 23 3 14 70 15 -56
18 Giresunspor 31 2 25 4 13 65 7 -52
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 34 24 5 5 76 29 77 +47
2 Van Spor FK 34 23 5 6 57 33 75 +24
3 Bucaspor 1928 34 20 5 9 51 24 69 +27
4 1461 Trabzon FK 34 19 6 9 64 35 66 +29
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 34 16 8 10 47 29 58 +18
6 Ankaraspor 34 15 8 11 42 32 56 +10
7 Karacabey Belediye Spor 34 13 10 11 40 32 50 +8
8 Ankara Demirspor 34 14 15 5 37 38 47 -1
9 Beyoğlu Yeniçarşıspor 34 13 14 7 42 36 46 +6
10 Kırklarelispor 35 11 13 11 32 38 44 -6
11 Diyarbekir Spor 34 11 14 9 36 37 42 -1
12 Altınordu 34 10 13 11 40 34 41 +6
13 Hes İlaç Afyonspor 34 10 13 11 24 34 41 -10
14 Serik Belediyespor 34 10 14 10 29 37 40 -8
15 Nazilli Belediyespor 35 11 16 8 38 57 38 -19
16 Zonguldak Kömürspor 34 9 17 8 35 54 32 -19
17 Kırşehir Futbol SK 34 5 21 8 32 68 23 -36
18 Bursaspor 34 5 21 8 24 62 20 -38
19 Adıyaman FK 34 3 24 7 24 61 16 -37
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 27 21 2 4 63 16 67 +47
2 Aliağa Futbol A.Ş. 27 18 0 9 54 15 63 +39
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 27 14 6 7 39 25 49 +14
4 İnegöl Kafkas GK 27 13 6 8 35 26 47 +9
5 52 Orduspor FK 27 13 7 7 39 28 46 +11
6 Edirnespor 27 13 9 5 45 27 44 +18
7 K.Çekmece Sinopspor 28 10 10 8 41 31 38 +10
8 Mardin 1969 Spor 27 11 11 5 36 32 38 +4
9 Artvin Hopaspor 27 9 11 7 33 28 34 +5
10 Karabük İdmanyurdu Spor 27 10 13 4 26 43 34 -17
11 Talasgücü Belediyespor 27 9 14 4 30 42 31 -12
12 Kırıkkalegücü FK 27 8 14 5 28 36 29 -8
13 Gümüşhanespor 27 4 13 10 23 45 22 -22
14 Malatya Arguvanspor 27 3 20 4 18 53 13 -35
15 Tarsus İdman Yurdu 27 2 22 3 19 82 9 -63
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 26/04/2024 Adana Demirspor vs Galatasaray
 27/04/2024 Kasımpaşa vs Samsunspor
 27/04/2024 Sivasspor vs Konyaspor
 27/04/2024 Fenerbahçe vs Beşiktaş
 27/04/2024 Hatayspor vs Başakşehir FK
 28/04/2024 Alanyaspor vs İstanbulspor
 28/04/2024 Pendikspor vs Kayserispor
 28/04/2024 Çaykur Rizespor vs MKE Ankaragücü
 28/04/2024 Trabzonspor vs Gaziantep FK
 29/04/2024 Fatih Karagümrük vs Antalyaspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 28/04/2024 Adanaspor vs Manisa FK
 28/04/2024 Boluspor vs Altay
 28/04/2024 Erzurumspor FK vs Çorum FK
 28/04/2024 Giresunspor vs Sakaryaspor
 28/04/2024 Göztepe vs Gençlerbirliği
 28/04/2024 Keçiörengücü vs Ümraniyespor
 28/04/2024 Kocaelispor vs Bandırmaspor
 28/04/2024 Şanlıurfaspor vs Eyüpspor
 28/04/2024 Tuzlaspor vs Bodrum FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 28/04/2024 Ankaraspor vs Nazilli Belediyespor
 28/04/2024 Esenler Erokspor vs Adıyaman FK
 28/04/2024 Hes İlaç Afyonspor vs Bucaspor 1928
 28/04/2024 Karacabey Belediye Spor vs Altınordu
 28/04/2024 Van Spor FK vs Ankara Demirspor
 28/04/2024 Yeni Mersin İdman Yurdu vs Beyoğlu Yeniçarşıspor
 28/04/2024 Zonguldak Kömürspor vs Kırşehir Futbol SK
 28/04/2024 1461 Trabzon FK vs Serik Belediyespor
 30/04/2024 Diyarbekir Spor vs Bursaspor
 28/04/2024 Van Spor FK - Ankara Demirspor Ankara Demirspor ligde deplasmandaki son 7 maçında hiç kazanamadı  Van Spor FK yenilmez
 30/04/2024 Diyarbekir Spor - Bursaspor Bursaspor ligdeki son 5 maçını kaybetti  Diyarbekir Spor kazanır
 30/04/2024 Diyarbekir Spor - Bursaspor Diyarbekir Spor ligdeki son 9 maçında hiç kazanamadı  Bursaspor yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2024 Aliağa Futbol A.Ş. vs Kırıkkalegücü FK
 27/04/2024 Artvin Hopaspor vs 52 Orduspor FK
 27/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor vs Edirnespor
 27/04/2024 Gümüşhanespor vs Kepezspor FAŞ
 27/04/2024 Malatya Arguvanspor vs Talasgücü Belediyespor
 27/04/2024 Mardin 1969 Spor vs İnegöl Kafkas GK
 27/04/2024 Tarsus İdman Yurdu vs Karabük İdmanyurdu Spor
HABER ARŞİVİ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
BİZİ TAKİP EDİN
YUKARI