TANSİYONLA ALAKALI MERAK ETTİKLERİNİZ…

Herkese mutlu pazarlar…

Umarım hepiniz çok iyisinizdir.

Bu haftaki yazımda sizden gelen soruları cevaplamaya devam ediyorum.

Bize sosyal medyadan ilettiğiniz tüm soruların cevaplarını gerek köşemde gerekse de sosyal medya sayfalarımda aktarmaya devam edeceğim.

Bu hafta tansiyonla alakalı sorularınıza yanıt veriyorum.

İşte tansiyonla alakalı merak edilenler…

Tansiyon doğru olarak nasıl ölçülür?

Doğru tansiyon sakin sessiz bir odada, hastanın en az 10-15 dakika dinlenmiş hali ile ölçülür. Yakın zamanda sigara, kahve, çay içmemiş olması gerekir. Genellikle kolun ölçülecek bölgesini kalp hizasına getirerek ve mümkünse de kol bölgesinden otomatik veya dinlemeli cihaz ile ölçülmesi ve bunun her iki kola yapılması gerekir. Daha sonraki takip ölçümlerinde de aynı gün, aynı saatte, aynı kişi tarafından ve aynı ortamda mümkünse ölçüm yapılması gerekir. Çünkü bir kişiye tansiyon hastası demek veya dememek çok basit bir şey değil. Bunu dediğiniz zaman belki ömür boyu tedavi gerektirecek bir durum olduğu için iyi tespit edilmesi gerekir.

Tedavi takiplerinde de yine tansiyon ölçümleri önemlidir. Çünkü anlık değişebilen bir durumdur tansiyon. En ufak bir stres durumunda, hafif eforda yükselebilir istirahat halinde ise düşebilir.

Uykudan yeni uyandığınızda tansiyon ölçerseniz yüksek, 10 dakika sonra ölçtüğünüzde ise normal tansiyonu bulabilirsiniz. Dolayısı ile zamanlaması, yeri ve şartları önemli?

Hangi zaman diliminde tansiyon ölçülmeli?

Genelde tansiyon ölçümleri hastaların en rahat olduğu zamanlarda yapılmalı. Yataktan kalkar kalkmaz ölçmek çok doğru değil, o an salgılanan hormonlar nedeni ile bir miktar yüksek çıkabilir. Sabah kalktıktan yarım saat sonra ölçmek daha doğru olacaktır.

Tansiyon takibini sabah - akşam 2 defa tavsiye ediyoruz. Daha sakin, sessiz ortamda, aynı cihazla, aynı saatlerde ve aynı koldan ölçüm önemlidir. Çünkü kollar arasında da bazen 1, 1.5 olarak tansiyon fark edebiliyor. İki kol arasındaki bu fark daha fazla ise bu sefer ayrıntılı bir tahlil ve araştırma gerekebilir.

Düşen tansiyonu tuzlu ayranla yükseltmeye çalışmak, yükselen tansiyonu da limon ve sarımsakla düşürmeye çalışmak doğru mu?

Öncelikle tansiyon düşük mü yoksa yüksek mi bunu doğru tespit etmek lazım. Çünkü şikayetler birbirine benzer olabilir. Terleme, halsizlik, baş dönmesi, ensede ağırlık gibi şikayetler yüksek yüksek tansiyonda olabilir. Düşük tansiyonda ise kendini güçsüz ve halsiz hissetme, bayılma hissi gibi hisler olabilir. Dolayısı ile öncelikle tansiyonun düzgün bir şekilde ölçülmesi lazım. İdeal tansiyon 120’ye 80’dir. Halk arası ile buna 12-8 deriz. 140’a 90’ı geçtiği zaman yüksek tansiyon, büyük tansiyonun 100’ün altına düşmesi ile düşük tansiyondur.

Ani düşmesi ani düşük tansiyona, ani yükselmesi de ani yüksek tansiyona neden olur.

Eğer tansiyonun ani olarak düştüğünü hissetmişsek öncelikle: uzanalım, ayakları bir miktar yukarıya kaldıralım, sıvı tüketmek vücuttaki sıvı volümünü arttırmak açısından önemlidir. Bu yüzden tuzlu ayran bu anlamda doğru bir davranış olarak kabul edilebilir.

Eğer tansiyonumuz yükseldi ise: Zaten bilinen tansiyon hastası olan birinde yükselme varsa o hastalar genelde ani yükselme için yanlarında buluna ilaçları kullanırlar. Halk arasında dilaltı diye bilinen ilaçlardır bunlar. Bunları çiğneyip en yakın sağlık kuruluşuna başvurabilirler. 140-150 tansiyon için acile gitmeye gerek yoktur, ancak 170-180 büyük tansiyonu olanların acile gitmesinde fayda vardır. Böyle durumlarda sarımsakla ve limonla geçiştirmemek gerekir.

Tansiyon hastalarında ani durumlarda, etkisini bildiğimiz ve kontrol edebildiğimiz ilaçlarla tedavi her zaman, doğru ve sağlıklı bir davranıştır.