DERBİYE DAİR..

Kasım ayının son haftasında karşılaşan iki takımda pazar günü o günkü isimlerden çoğunu çeşitli sebeplerle görmeyeceğiz..Teknik direktörler de dahil olmak üzere 2 takım 11-12  farklı isimle sahada olacak..Özellikle evsahibinde kalede Berkeden son adam Berishaya kadar birçok isim ve ayrıca sistemde değişmiş olacak..

Pereira gibi amiyane tabirle doğrularına aşık ve onlara tapan inatçı bir hocanın gönderilişi, sonra Murat Göle ile yaşanan geçiş süreci ve İsmail Kartal'ın göreve gelişi hepimizin malumu..

Paralele yakın bir süreç ezeli rakipte de yaşanmış Sarı kırmızılıların Efsanesi Fatih Terim ile vedalaşılmıştı.. Tek fark Torrent'in görevi çok çabuk devralması olmuştu..

Geldiğimiz noktada geçen haftalarda meydana gelen olayların ışığında Pazar günkü maç hakkında bir kaç şey yazmak şart oldu aslında..Taraftarı olarak birkaç ufak detay olmasa Kadıköyde Fenerbahçenin bu maçı rahatlıkla kazanacağını söylerdim aslında..

Detaylara geçersek öncelikle Saha dışında Galatasaray'ın içinde bulunduğu idari yapısal sürecin bulanıklığı hemen ilk sırada göze çarpıyor..Gelecek sezon ne kulübün ne de futbolun başında aynı kişilerin olmayacağı gerçeği Futbolcularda farklı şeyler hissedilmesine sebep olacaktır..Benim görüşüm yeni yönetime Başkana ve Teknik adama kendini göstermeye çalışacak oyuncuların sahaya sarı kırmızı dinamizm,hırs ve enerji koyacakları yönünde..Tek başına bu bile İsmail Kartal'ın en büyük sorunu olacaktır aslında..Ayrıca Galatasaray'ın hedef problemi olmaması ve bunun yaratacağı rahatlık da cabası..Mevcut yönetimde bulunan hiç kimseden Fenerbahçelileri extra motive edecek olumlu olumsuz beyanat yapılmaması da dikkat çekti hafta boyunca..

Sarı Lacivertlilerde ise ilginç bir durum var..Başkan Ali Koç'un Kıbrısta selefi Aziz yıldırım hakkında sarfettiği ve bana göre pek de  insani olmayan garip beyanlar,akabinde Divan kurulu Başkanlık seçimi için Uğur Dündar'ın adaylığını apaçık suçlayıcı ifadelerle eleştirmesi Derbi öncesi çok gereksiz oldu bence..

Kulüp Medya-İletişim grubunun hafta içi 3 futbolcuyu ekranlara çıkarıp gereksiz bir sarı lacivert propaganda yapması da manidar oldu..Amacını bir türlü çözemediğim bu tür detaylar pazar günkü derbide hep Galatasaray adına bedelsiz Motivasyon yaratmış gibi duruyor..

Sistemler,oyuncu seçimi,taktikler gibi saha içi değişkenleri hakkında yorum yapmak hiçbir zaman haddim  olmasa da Fenerbahçenin çok net favori olduğu belli çünkü bu ikilinin maçlarını Fırtına olarak adlandırırsak teknik direktörleri de fırtınada ki 2 geminin kaptanı olarak görebiliriz..Hiçbir kaptan fırtınalı havayı sevmese de Usta kaptan farkının fırtınalı havada ortaya çıkacağı aşikardır..Bu anlamda daha önce bu tür maçları oynamış İsmail hocanın tecrübeleri ile Gemiyi yüzdüreceğini ifade etmek daha doğru olacaktır..Galatasaray'ın büyük maçlarda ki Torrent farkının Kadıköyde yeterli olmayacağını düşünüyorum ben,çünkü tarihleri boyunca FB-GS maçları her yönüyle bir futbol müsabakasından fazlası olmuştur..Son haftalarda İsmail Kartal'ın teknik direktör karnesinin de Pekiyi dolmaya başladığı çok net..Aidiyet duygusu,mental hazırlığı maçlara başladığı 11 ler,sistem esnekliği, forma adaleti,maç içinde doğru oyuncu-taktik  değişiklikleri ile ışıl ışıl parlıyor..Kendi adıma maçı ikinci yarıda yapacağı değişikliklerle kazanacağını düşünüyorum İsmail hocanın ama herşeyden önemlisi Futbolla dolu güzel bir derbi izlemek en büyük dileğim.. İnşallah öyle olur...