23-06-2022 15:20:10 Son Güncelleme: 23-06-2022 15:21:10

Merkez Bankası'nın faiz kararı belli oldu

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 14'te sabit bıraktı. Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada dikkat çeken ifadelere yer verildi.
Merkez Bankası'nın faiz kararı belli oldu

Merkez Bankası merakla beklenen faiz kararını açıkladı. Para Politikası Kurulu (PPK), yılın altıncı toplantısında faiz değişikliğine gitmedi. Yüzde 14 olan politika faizi sabit bırakıldı. Karar öncesinde gerçekleştirilen anketlerde katılımcıların büyük bir çoğunluğu TCMB'nin faizlerde değişikliğe gitmesini beklemiyordu. Peki konuyla ilgili TCMB'den ne açıklama yapıldı? İşte detaylar...

BÖYLE BİR KARAR ALINDI YANSIMALARI NASIL OLACAK?

Konuyla ilgili CNN Türk canlı yayınında açıklamalarda bulunan Ekonomi Yazarı Sadi Özdemir şu ifadeleri kullandı: "Pandemiden çıkışla hızlanan daha sonra savaşla hızlanan aşırı enflasyon geçici olacak. Ama bu düşünüldüğü gibi yani süre olarak o kadar kolay bir geçicilik taşımıyor. Merkez Banka’mızın açıklamasında da buna dikkat çekilmiş. Nihayetinde bu izlenecek ve enerji fiyatları, emtia, gıda buralarda normalleşmeler olabilir. Bu politika büyük ölçüde devam edecek diyor Merkez Bankası. Şu an 75.5’e ulaşan yıllık enflasyonun önümüzdeki sene aralık ayında daha net göreceğiz. Enflasyonda bizde de yıllık bazda aşağı yönlü seyir başlar. O zamana kadar Merkez Banka’mız faiz artırmamaya başlayacak.

Bütün dünyada faizler artırılma eğiliminde ama oralarda da enflasyon ve politika faizi arasında bağlantı kopmuş durumda. Benzer bir tablo yani enflasyonla faizler arasında farklılaşma benzerdir. Faiz artırmanın enflasyon üzerinde hemen pozitif etkisinin olacağını düşünmüyor Merkez Banka’mız. Talep enflasyonu var evet ama asıl herkesin içinde bulunduğu sıkıntı maliyet enflasyonlarında kaynaklanıyor.

Maliyetler küresel olarak zorlarken faiz artırma boşa gidebilir mi? Faiz artırmadan sonra yeni tartışma da şu: Resesyon korkusu da başladı. Ekonomiyi yavaşlatmak işsizliği tetikleyebilir. Dolayısıyla zor bir denklem. Benim tahminim önümüzdeki birkaç ay içerisinde faiz artırmak ya da düşürmek pek mümkün olmayacaktır.

ÖNÜMÜZDEKİ SÜRECİ NASIL OKUMALIYIZ?

İstanbul Aydın Üniversitesi Dekan Yardımcısı Hüseyin Selimler ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Ocak ayında döviz piyasasında yaşanan sağlıksız fiyat oluşumlarına vurgu yapıldı. Şubat ayında ekonomi temellerinden uzak fiyat anlayışı denilmiş. Mart ayında DİBS’lerden bahsetmiş. Nisanda makroihtiyati tedbirlere vurgu yapmış Mayıs ayında da makroihtiyati tedbirlere vurgu yaptı. Bugünkü metinde turizm kaynaklı iyileşmelere dikkat çekilmiş.

Diğer açıklamalar son 5-6 aylık açıklamaların bir özet halidir. Yıl sonuna kadar ben de faizde değişiklik beklemiyorum. Ülkeler son 40 yılın enflasyonunu yaşıyor. Faiz artırımını enflasyonu düşürmek için kullanacaklar. Resesyon tehlikesinden dolayı çekinceli davranıyorlar. Bizim bu aşamada faiz artırım etkisi ufak rakamlar olmaz. Biz faiz artırsak dahi talep enflasyonu yok.

BDDK talebi kısıtlayıcı kararlar alıyor. Şu amada faiz artırımının yıl sonuna kadar gündemde olmayacağını düşünüyorum."

MERKEZ BANKASI'NDAN FAİZ MESAJI

Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.

"ÇÖZÜM ÜRETME GAYRETLERİNİN ARTTIĞI GÖZLENMEKTEDİR"

Etkisi artarak sürmekte olan jeopolitik riskler yılın ilk yarısında olumsuz yönde gerçekleşmiş, dünyada iktisadi faaliyetin zayıflamasına sebep olmuştur. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmektedir. Küresel gıda güvenliğindeki ticaret yasakları ile artan belirsizlikler, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, temel gıda ve enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının sürmesi ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviye uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Bu çerçevede, ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma artmaktadır. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin arttığı gözlenmektedir.

"GEREKMESİ DURUMUNDA İLAVE TEDBİRLER UYGULACAK"

Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yılın başındaki güçlü büyümenin dış talebin de olumlu etkisiyle ikinci çeyrekte sürdüğüne işaret etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinde turizm kaynaklı iyileşmelerin yanında enerji fiyatlarından kaynaklanan riskler devam etmektedir. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, güçlendirdiği makroihtiyati politika setini kararlılıkla uygulayarak gerekmesi durumunda ilave tedbirleri uygulamaya alacaktır.

Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir."

  •   Etiket

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI