20-02-2022 22:39:23 Son Güncelleme: 20-02-2022 22:45:23

Yunanistan açıklarında yanan feribottan kurtulan 26 Türk İstanbul'a geldi...

Yunanistan açıklarında yanan gemiden kurtarılan 26 Türk vatandaşları İstanbul'a geldi. Feribottan tahliyelere geç kalındığını ifade eden Türk vatandaşları, “Son ana kadar bizi filikalara bindirmediler. Yaklaşık 10 dakika sonra olduğumuz yer yandı. Biz filikayla geminin yarısına kadar inmeden, bizim arabalarımız en üstteydi yangın orayı sardı. Gemi personeli de telaşlıydı. Onların da çok büyük çabası oldu, haklarını yiyemeyiz ama son ana kadar neden bekletildik onu bilmiyoruz" dediler.
Yunanistan açıklarında yanan feribottan kurtulan 26 Türk İstanbul'a geldi...

Yunanistan açıklarında 2 gün önce yaşanan feribot yangınından sağ kurtulan 26 Türk yolcu İstanbul 15 Temmuz Demokrasi Otogarı'na geldi. Otobüsten inan yolcular yaşadıkları korku dolu anları anlattı. Bir yolcu gözyaşlarını tutamazken, olay sırasında cep telefonlarıyla çektikleri görüntüler ise yangının büyüklüğünü gözler önüne serdi.

PATLAMA SESLERİ DUYULUYOR

Cep telefonu görüntülerinde yolcuların filikada can yeleğiyle bekledikleri görülüyor. Bir diğer görüntüde ise filikayla uzaklaşan yolcuların cep telefonu kamerasına yanan dev gemi yansıyor. Görüntülerde patlama sesleri de duyuluyor.

GÖZYAŞLARI İÇİNDE ANLATTI

TIR şoförü Ali Duran, ilk olarak kendisini karşılamak için otogara gelen yeğenine sarıldı. Duran gözyaşları içinde yaşadıkları ise şöyle anlattı:

 

"70 kişilik filikalara 140 kişi falan bindik, üst üsteyiz. Filikayı attılar aşağıya, havada asılı kaldık. Denize seviyesine 4 metre falan vardı, köşeden yeri görebiliyordum. Filikanın üzerinden ipi keserek aşağıya inebildik, filikayı yere suya düşürdük. Açıldık, motorların marşlarında problem vardı, filikalardan. Biz yardım beklerken gün ağarmamıştı, hava karanlıktı, aşırı bir duman etrafımızı sardı. Bir baktık İtalyan, bir tane Yunan gemisi gelmedi kurtarmaya. Bir tane İtalyan savaş gemisi geldi. Tahliye 8-8.30'a kadar sürdü. Bir adet zodyakla kurtarmaya geldiler. Kurtulduktan sonra helikopterler geldi, saat 9 civarında. Bizi kurvaziyerle bir adaya sevk ettiler. Türk hükümetimize çok teşekkür ediyoruz, Allah bin kere razı olsun. Çorabım, ayakkabım yok çok değişik duygular içindeyiz. Çok yardımcı oldular, konsolos bizzat 4 saatin içinde geliyorum söyledi. Allah razı olsun çok yardımları oldu, bizi buraya kadar getirdiler. Üzerimize bir çöp almadan çıktık. Araç kendi aracım, yapacak bir şey yok, bu da takdiri ilahi. Allah kimseye bu olayı yaşatmasın, psikolojim çok bozuk."

Bir diğer yolcu Fahri Özgen, "Bir insan bir alevin içinden çıkıp hayatını nasıl kurtarabilir? Biz mucizeyi yaşıyoruz. Şu an yaşadığımız hayat tamamen mucize" şeklinde konuştu.

Mehmet Hakan Canbazoğlu ise gemiden gece saat 3 sıralarında dumanların yükselmeye başladığını belirterek, "Bir anda ortalık karıştı, gemi bir alarm verdi, maskeli insanlar aşağıya indi. Dumanlar çıkmaya başladı. Ben dumandan zehirlendim, hastaneye kaldırıldım kurtarıldıktan sonra. Gemiden 150 kişi bir filikaya bindik. Aşağıya indik, 1,5 saat denizde kurtarılmayı bekledik. İtalyan geldi en son, o kurtardı bizi. Ne Yunan, ne Arnavutluk hiç kimse gelmedi, 6 saat ilerinden İtalyan geldi. Çok iyiyim ama psikolojim bozuk, o dumanda, o alevlerden" diye konuştu.

“FİLİKALARA GEÇ ALINDIK”

Feribottan tahliyelere geç kalındığını ifade eden Türk vatandaşları, “Son ana kadar bizi filikalara bindirmediler. Yaklaşık 10 dakika sonra olduğumuz yer yandı. Biz filikayla geminin yarısına kadar inmeden, bizim arabalarımız en üstteydi yangın orayı sardı. Gemi personeli de telaşlıydı. Onların da çok büyük çabası oldu, haklarını yiyemeyiz ama son ana kadar neden bekletildik onu bilmiyoruz. Filikalara geç alındık. Biz Arnavutluk’la Yunanistan’ın tam ortasındaydık. Filika ile denize indikten sonra 1-1.30 saat bekledik. Ne Yunanistan kurtarma gemisi geldi, ne de Arnavutluk. Biz sadece İtalyan gemisini gördük bizi onlar kurtardı. Toplanma merkezi gibi kapalı bir bölüme alındık. Kaydımız yapıldı, meyve suyu ve sandviç ikram ettiler. Gerekli şeyleri yapmaya çalıştılar. Çok kalabalıktık, 200-300 kişiydik. Sonsuz teşekkürler. Bizi vatanımıza kavuşturacaklar” dedi.

“ARABALARIMIZ, PARALARIMIZ, PASAPORTUMUZ, EHLİYETLERİMİZ YANDI”

Yangının çıkış anını anlatan Hayrullah Çetin, “Gemi akşam saat 21.00 gibi yüklemeye başladı. 01.00 gibi yüklemeyi tamamladı. Biz de kamaralarımıza gittik, saat 04.00 gibi anons ettiler; yangın olduğu ve toplanma alanında toplanmamız gerekildiği söylenildi. Oraya topladık. Alevler yükselmeye başladı. Filikalara aldılar bizi, filikalar arızalıydı, takıldı kaldı, alevler iyice geldi. Ondan sonra İtalyan Gümrük Deniz Polisi yetişti bize. Yunanistan’ın çok yakınında, 40 mil kadarıyla yakınındaydık. Yunanistan’dan gelen olmadı. Arnavutluk’un hemen 1 kilometre karşısındaydı, oradan da gelen olmadı. İtalyan Gümrük Deniz Polisi, bizi Korfu Adası’na aldı. Otele yerleştirildik, bizim konsolosluğumuz Atina’dan geldi. Çok yardımcı oldular. Bize çok yardımcı oldular. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Orada barınmamızı, yeme içmemizi sağladılar. Üzerinde giysileri olmayan arkadaşların üzerine kıyafet aldılar. Arkadaşın birinin ayağında çorap yoktu, Başkonsolos Mustafa Bey, çantasından kendi çorabını çıkarıp verdi. Çok da duygulandık. Yunan polisiyle gümrük polisine gittik, tutanak tuttular. Arabalarımız, paralarımız, pasaportumuz, ehliyetlerimiz yandı. Konsolosumuz bize geçici pasaport çıkarttı. Çok mağdur olduk. Ülkemize geldik, çok seviniyoruz” diye konuştu.

Ağlayarak yaşadıklarını anlatan Ali Duran ise, “Tır şoförüyüm. Ayın 19’unda limanda gece 01.45 sıralarında gemiye binme biletimizi aldık. Saat 02.10’da gemi hareket etti. Yaklaşık 15 dakika sonra güverteye çıktık. Güvertede biletlerimizi falan aldık. Duş yapmak için odalarımızın numaralarını aldık. Ondan sonra içeri gittik. Herkes odalarına dağılmaya başladı. Gemi çok kalabalık olduğu için bize 4’er kişilik oda verdiler. Odalar çok kalabalıktı. Bu yüzden arkadaşlar dar odalarda kalmak istemediler. Arabalarda yatmak istediler. Odalarımıza ayrıldık, odamızda yatarken saat tam 03.27’de alarmlar çalmaya başladı fakat alarmlar çaldığında çok geçti. Odamızdan çıktık, yoğun bir duman vardı. Can havliyle güverteye çıkmaya başladık. Güverteye çıktığımızda herkeste panik vardı. Yaklaşık 200 kişiydi. Filikalar 4 adetti. Beklerken öncelikle çocukları ve kadınları almak istedik. O arada bir karmaşa çıktı. Geminin motorları hareketi söndürdü, lambalar sönmeye başladı. O ara filikaya binme daha çok hızlandı. Büyük bir arbede oldu, arbededen dolayı ezilenler de oldu. O ara filikaya bindik fakat 70 kişilik filikaya yaklaşık 150 kişi bindik. Gece filikayla atladık fakat atladıktan sonra elektrikler kesildiği için geminin içinde yaklaşık 1,5 metre kadar asılı kaldık. Ondan sonra tekrar yaklaşık 140 kişiyle bir uğraş başladı. Üzerindeki halatı kestik. Suyun içine düştük. Alevler üzerimize düştü, kendimizi birkaç dakikayla kurtardık. O ara sabah aydınlanmaya yakın İtalyan gemisi bizi kurtarmak için manevra yaptı. Gördüğümüzde çok sevindik. Allah’tan denizde dalga yoktu. Dalga olsaydı şu anda biz hayatta değildik. Arkadaşlarımızdan şu anda birisi kayıp, arama çalışmaları devam ediyor. Aldığımız bilgiye göre yaklaşık 1 saat önce bir tane Litvanya vatandaşı gemiden çıkartıldı. 5 katlı geminin 4 katı yanık, en alt katta neler olduğunu bilmiyoruz. Şu an beklemekteyiz. Atina’daki konsolosluktan arkadaşlar; yatmamızda, otelimizde, kıyafetimizde, yememizde, buraya gelmemizde çok yardımcı oldular. Her şey için teşekkür ederiz. Ben Ataşehir’de oturuyorum. Kardeşim şimdi almaya geliyor. Devletimiz arkamızda durdu, çok yardımcı oldu, sağ olun” dedi.

"HALA ETKİSİNDEN ÇIKAMIYORUM"

İzmir’e gidecek olduğunu söyleyen Ali Haydar Aras, “Hepimiz perişan olduk. Gerçekten bir can pazarı yaşandı. Bunları, hep televizyonda 'Allah yardım etsin' derdik. Ben hala etkisinden çıkamıyorum zaten. Bir an önce evime gitmek istiyorum. Konuşmakta bile zorlanıyorum. Allah devletimizden bin kere razı olsun. Başkonsoloslarımız bizimle çok ilgilendiler. Bizi hiç yalnız bırakmadılar. Benim 3 tane çocuğum var bir tanesi 15 gün önce doğdu. Ben bundan sonra gemiye nasıl bineceğim bilmiyorum. Öteki abilerimi bilmem ama ben o psikolojinin altından çıkmam. Bir abimiz kayıp keşke ondan da haber gelseydi. Şu an buradaki herkes şokta" ifadelerini kullandı.

"DUYGULU ANLAR YAŞIYORUZ"

Arkadaşını karşılamaya geldiğini söyleyen Erhan Demircioğlu da, “Biz de bir arkadaşımızı karşılamaya geldik. Duygulu anlar yaşıyoruz. Çok şiddetli bir faciadan döndük. Söyleyecek söz bulamıyorum. Şu an iyiler Allah’a şükür” diye konuştu.

milliyet.com

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI