30-08-2022 12:58:18 Son Güncelleme: 30-08-2022 13:21:18

GENÇ İŞLETMECİ BURAK ALTINER: SERANDER MARKASINI DÜNYAYA YAYMAYI HEDEFLİYORUZ

Serander Grup’un genç işletmecisi Muhammed Burak Altıner’le Serander Cevahir AVM’de bir araya geldik. Bu köklü markanın hikayesini kendisinden öğrendim. Henüz çok genç yaşında büyük bir sorumlulukla devraldığı baba mesleğini başarı ile sürdüren Burak Altıner yurt içi ve yurt dışı hedeflerini anlattı. Genç işletmeci yaşıtlarına da önemli mesajlar verdi. İşte gençlere ilham olacak o röportajın ayrıntıları…
GENÇ İŞLETMECİ BURAK ALTINER: SERANDER MARKASINI DÜNYAYA YAYMAYI HEDEFLİYORUZ

 

Röportaj: Şükriye Özgül

 

Sizi tanıyabilir miyiz?

Adım Muhammed Burak Altıner. 25 yaşındayım. Serander Markamızı en iyi şekilde işletmeye çalışıyorum.

Kaç yaşından bu sektörün içine girdiniz?

Çocukluğumdan beri sektörün içindeyim, son 3 yıldır da okulumun da bitmesi ile birlikte yoğun olarak işleri devraldım.

Nereden mezun oldunuz?

Spor akademisi mezunuyum.

Spor akademisi ve işletmecilik… Baba mesleğiniz ağır bastı sanırım mezuniyet sonrası…

Evet, kesinlikle, baba mesleği ağır bastı. Biz Trabzonluyuz, büyüklerimizin çizdiği yol bizim için önemlidir. Ayrıca kurulu bir düzen vardı bu yüzden baba mesleği ağır bastı. Ben de onu en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyorum.

Pekiyi SERANDER markasından biraz söz edebilir misiniz?

SERANDER markası cafe-restoran konsepti ile hizmet veriyor. Nargile ağırlıklı bir konseptimiz var ama aynı zamanda restoran kısmında dünya mutfağından seçme lezzetler de sunuyoruz misafirlerimize. Geniş bir yelpazemiz var aslında ve gün geçtikçe daha çok genişletmeye çalışıyoruz.

İstanbul’da 4 şubemiz var. Tuzla Marina, Viaport Kurtköy AVM, Metropol Ataşehir ve Serander Cevahir AVM… Yalova’da Villa Serander konseptinde bir cafemiz var, bir de plajımız var.

Konseptiniz çok güzel. Bu konsepti Türkiye geneline yayma ay da franchising verme gibi projeleriniz var mı?

Evet, kesinlikle var. Önümüzdeki yıllarda Serander cafe-restoran konseptini gerek Türkiye gerekse yurt dışında yaymayı hedefliyoruz.

Sektörde rakipleriniz var mı?

Biz aslında çok eskiyiz, oldukça köklü bir markayız. Babam 1991 yılından beri bu işi yapıyor. O dönemde İstanbul’da 4-5 nargile cafe vardı sadece. Nargile cafeden zamanla cafe- restoran konseptine döndük ve ilerledik. Şimdi daha da geliştirerek ilerletmeye çalışıyoruz.

Örnek aldığınız bir kişi ay da marka var mı?

Yenilikçi insanlara ve işlere hayranlıkla bakarım, bu yüzden şubeleşmiş başarılı mekanlarda da çok takdir ettiğim mekanlar var. Ama rol modelim öncelikle babamdır.

Çok genç yaşta bu kadar sorumluluk almak biraz ağır değil mi?

Tabi ki, biraz ağır, ama ufaktan beri hep disiplinle yetiştik. Ben burada en dipten başladım. Garsonluk yaptım, komilik yaptım… Okul tatile girdiği zaman benim çalışma hayatım başlıyordu. Bana kimse “gel sen buranın başında dur” demedi. Çocukken bazen tepki gösterirdim “ben bu yaşta neden çalışıyorum” diye, ama şimdi o dönem çalışmış olmanın faydasını daha iyi anlıyorum.

Cafelerin başına geçme konusunda iş teklifi babanızdan mı geldi?

Okulum bitti ve ben otomatikman her şeyin içinde buldum kendimi. Üniversite döneminde de alt yapısı vardı tabi.

Genç bir işletmeci olarak başarı için olmazsa olmaz kriterleriniz neler?

Öncelikle benim en büyük şansım ailem. Hayatım boyunca bana bir şey katacak insanlarla bir araya gelmeye çalıştım. Gerek arkadaşlarım gerekse benden büyük insanlardan hep bir şeyler öğrenmeye çalıştım bu da benim için büyük bir artı oldu ve kafa yapımı çok değiştirdi. Gerek babam, babamın arkadaşları, ailemin çevresi, burada çalıştığımız ağabeylerimiz ve kardeşlerimiz… Gerek genel kültür gerekse hayat tecrübesi açısından bana çok şey kattılar. Yine başarının önemli kriterlerinden biri de eğitim. Benim okuduğum bölüm bu işlerden her ne kadar farklı olsa da, okumak gerçekten çok güzel bir şey ve insan hayatına çok önemli katkıları var. Vakit bulabilirsem ikinci üniversiteyi okumak istiyorum.

Gençlere bir mesajınız var mı?

Çoğu insan hayatı anlık yaşıyor, özellikle gençlerden bahsediyorum. Bence herkes çalışmalı. Çok çalışmamız gerekiyor. Bu yaşları iyi değerlendirmemiz gerekiyor, bir şey olumsuz olunca pes etmememiz gerekiyor, sonuna kadar gitmemiz gerekiyor. Daha çok ileriye doğru adımlar atmamız gerekiyor.

Ailem çok büyük şansım dediniz, ama garsonluk, komilik, paspasçılık yapmışsınız… Hem de çocuk yaşta… Ne hissetiniz o dönemde? Ben patron çocuğuyum niye bunları yapıyorum demediniz mi?

Küçükken baba korkusu ile çalışırdık. Büyüdükçe onun farkını anladım. Ufakken isyankarlık vardı tabi. Niye çalışıyorum, yaşıtlarım geziyor, oynuyor… Ben mekan sahibiyim boş bardakları topluyorum, bulaşık yıkıyorum, küllük temizliyorum, paspas atıyorum tarzında çok isyanlarım oldu tabi. Ama babam çok çalışkandı ve bazen nasihat bazen baskı ile karışık beni çalışmaya sevk ederdi. İyi de sevk etmiş. O yüzden bu konuma geldiğim için ona çok şey borçluyum.

  •   Etiket

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI