28-03-2022 21:49:23 Son Güncelleme: 28-03-2022 21:57:23

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan barış müzakereleri öncesi sevindiren mesaj: Putin ve Zelenski'yle görüşmeler olumlu

Son dakika: Kabine toplantısı sonrası konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ve Ukrayna arasında yarın gerçekleşecek İstanbul’daki barış müzakeresi öncesi her iki heyetle de kısa bir görüşme yapacaklarını ifade etti. Öte yandan Erdoğan, Sayın Putin ve Zelenski ile sürdürdüğümüz telefon trafiğinin olumlu istikamette seyrettiğini söyleyebilirim dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan barış müzakereleri öncesi sevindiren mesaj: Putin ve Zelenski'yle görüşmeler olumlu

Beştepe'de gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamalarda bulundu.

"HEYETLER YARIN İSTANBUL'DA BİR ARAYA GELECEK"

Rusya- Ukrayna arasındaki savaş hakkındaki açıklamalarıyla sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Herkesin tahrik peşinde koştuğu günlerde taraflara her fırsatta barışın tesisini telkin ettik. Bugün de her iki tarafın hakkaniyetine, samimiyetine, dostluğuna güvenen olan ülke durumundayız. Dışişleri Bakanları toplantısı Antalya'da yapıldı. İnşallah ateşkes ve barış müzakerelerini yürüten Rusya ve Ukrayna heyetleri yarın İstanbul'da tekrar bir araya gelecek" ifadelerini kullandı.

 

"TOPLANTI ÖNCESİNDE HEYETLERLE GÖRÜŞECEĞİZ"

Yarın İstanbul'da gerçekleşecek toplantı öncesinde heyetlerle bir araya gelerek kısa bir görüşme yapacaklarını söyleyen Erdoğan, "Sayın Putin ve sayın Zelenskiy ile sürdürdüğümüz telefon görüşmelerinin olumlu istikamette sürdüğünü söyleyebilirim." dedi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının devamından satır başları;

"Davos'ta 'one minute' diyerek zulme, işgale, zorbalığa karşı tavrımızı ortaya koyarken derdimiz, barış, huzur ve insan hayatına saygıydı. Türkiye 40 yıla yaklaşan terör tarihinde ödediği önce bedele rağmen aynı çizgiden sapmamıştır.. Balkanlar, Kafkasya, Suriye, Libya'da sınır ötesi siyasi, güvenlik mücadelemizi bu anlayışla yürüttük.

"ÇANAKKALE KÖPRÜMÜZ DÜNYANIN 1 NUMARASI OLDU"

Rusya Ukrayna krizinde savaşın tarafı yapmak için var güçleriyle çalışanların bizim kurduğumuz barış köprüsünü yürekleri daralarak izlediklerini biliyoruz. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün görkemli görüntüsü altında ezildiklerinin de farkındayız. Bizim nezdimizde ülkemizi ve milletimizi hedef alanlara mesajımızı altını çizerek tekrarlıyorum; unutmayın orta açıklıkta daha önce Japonya 1 numara iken şu anda köprümüz dünyanın 1 numarası olmuştur.

Bundan dolayı takdirinizi beklemiyoruz, ama takdir etmeniz sizi küçültmez tam aksine büyütür. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını önlemeyi başaramayacaksınız. Türkiye'nin barışın, huzurun, güvenin köprüsü haline dönüşmesini engelleyemeyeceksiniz. En büyük 10 ekonomi arasına girerek kendi ve dostları için yeni dünya inşası gayretlerini baltalayamayacaksınız.

 

"AYNI ZEHİRLİ OKLAR BU KEZ BİZE YÖNELDİ"

Boğaza yapılan ilk köprüyü inşa ederken birileri bu eserin İstanbul'a yapılacak en büyük kötülük olduğunu söyleyebilmiştir. 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü hizmete açılmıştır. İkinci köprüde aynı hezeyanlar rahmetli Özal üzerinden tekrar sergilenmiştir. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü de bitirilmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımız döneminde Marmaray projesinde aynı zehirli oklar bu defa bize yöneldi.

Bu eseri de tamamlayıp hizmete sunduk. Mahkeme mahkeme dolaşarak 4 yıl bizi geciktirdiler. Tabii şimdi rahatlıkla Marmaray'dan birlikte Asya'dan Avrupa'ya geçiyorlar. Aynı şekilde Avrasya. Avrasya'da da detaylara girmeyeceğim ama hani beşli çete diyorlar ya. Beşli çete dediklerini koy bir kenara, burada aynı siyasi görüşü paylaştıkları arkadaşlarımız Avrasya Tüneli'ni yapanların içindeydi.

"KILIÇDAROĞLU, YAP-İŞLET-DEVRET NEDİR BİLMEZ"

Bay Kemal yap işlet devret ne demek inanın bilmez, anlamaz. Bunun için bu alanda mürekkep yalamak lazım. Öyle bir durum yok. Yıllardır birileri bu yatırım modeli üzerinden bizi yerden yere vuruyor. İGA nedir desen bilmez. Şu anda dünyadaki ilk üç havalimanından bir tanesi İstanbul Havalimanı'dır.

İstanbul Havalimanı dünyada çok büyük sesler getirdi. Şimdi yüklenici firmalar işletmeci firmalar buraya ilave bazı proje tadilatıyla güzellikler yapacaktır. Geçmediğimiz köprünün parasını ödüyoruz çarpıtması yaptılar. Bu bühtanları elbette kaale almıyoruz. Bir kulağımızdan girip öbüründen çıkıyor.

Kısaca yap işlet devret projelerinin ne anlama geldiğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Kamu özel ortaklığı projeleri bir altyapı modelidir. Dünyada 2021 yılında bu modelle 35,6 milyar dolarlık yatırım yapılmıştır. Türkiye bu modeli en verimli şekilde kullanan Avrupa'da üçüncü dünyada 13. ülke durumundadır. Almanya yeni otoyol projelerinin önemli kısmını bu modelle hayata geçirme kararı almıştır.

Amerika 1,5 trilyon dolarlık altyapı projesinin önemli bölümünü bu modelle hayata geçirmiştir. Ülkemiz ulaştırma ve haberleşme alanında bu modelle 37,5 milyar dolarlık yatırıma kavuşmuştur. Bay Kemal bak bunları milli bütçeden yapmadık. Yapılan analizler 2024 yılında kamu özel ortaklığı projelerinin Hazine'ye olan yükünün neredeyse sıfırlanacağını, bir sonraki yıllar itibarıyla katlanarak artan bir gelire dönüşeceğini gösteriyor.

 

"İŞLETME SÜRESİ BİTİNCE DEVLETE GEÇECEK"

İnşa edilen eser, işletme süresi bitiminde yatırım tamamen devlete geçmektedir. Avrasya Tüneli'nin işletme süresi bittiğinde devlet üste 140 milyon dolar para almış olacaktır. Osmangazi Köprüsü'nün işletme süresinde sadece KDV geliri 1.3 milyar Avro'dur. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün kazancı da sadece nakit, akaryakıt, karbon salınımında yıllık 470 milyon Avro olacağı hesaplanmaktadır.

ANTALYA HAVALİMANI AÇIKLAMASI

Antalya Havalimanı'nın kapasite artırımı işletme ihalesiyle ilgili son gelişmenin müjdesini vermiş oldum. Antalya Havalimanı'nın Aralık ayında yapılan inşa ve işletme ihalesinin toplam bedeli 8 milyar 555 milyon Avro işletme ve 765 milyon Avro yatırım bedeli ile ihale kazanılmıştı. Bugün az önce ifade ettiğim rakamı ödediler.

Kamu özel işbirliği projeleri bu ülkenin hiçbir vatandaşının cebinden haksız ve adaletsiz tek kuruş getirmediği gibi dolaylı etkileri, yatırım bedeli kamuya kalacak sebebiyle sayısız kazanç sağlayan eserlerdir. Kamu özel yatırımlarının önemli kısmında vatandaşlarımızın hizmetten faydalanmasını kolaylaştırma için projede öngörülen bedellerin çok altında bedel uygulanmaktadır.

"DEVLETİN İMKANLARINI MİLLETİN EMRİNE VERİYORUZ"

Devletin imkanlarını biz milletin emrine veriyoruz. Avrupa, Amerika, Asya'nın gelişmişliğini arttırmak için kullandığı yatırım modelini Türkiye'de işlemez hale getirmeye çalışanların derdi milletin kesesi değildir. Bunların derdi Türkiye'yi eskiye döndürerek tökezlemek ve hatta mümkünse yere sermektir.

Ellerine tutuşturulan birileri bunu okumaya çalışsınlar, kendilerini iftira, yalan ve çarpıtmayla avunsun. Kendi hırsları, kifayetsizlikleri, karanlık ajandalarının peşinde koşsun. Ülkemize ve milletimize aşığız biz. Eser kazandırmaya, hizmet getirmeye 2023 hedeflerimizle, 2053 vizyonumuzla büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmeyi sürdüreceğiz.

Türkiye'ye 20 yıldır kazandırdığımız eserleri anlatırken bugün yaşadığımız sıkıntıları elbette görmezden gelmiyoruz. Hayat pahalılığı başta olmak üzere bugünkü sorunların üstesinden gelecek olan da yine biziz. Her alanda insanımızın refah düzeyini, Cumhuriyet tarihini en üst seviyesine biz çıkardık.

 

"TÜRKİYE'Yİ SÖZÜ DİNLENEN ÜLKELERİN GRUBUNA ÇIKARDIK"

Karşılaştığımız engelleri milletimizin gönlünden kopup gelen 'Allah razı olsun' sözünden aldığımız güç ve motivasyonla bugünlere geldik. Sadece eser ortaya koymakla kalmadık. Siyasi, diplomatik, askeri, dış ticaret etki alanımızı ülkemizin kalkınma hedeflerini destekleyecek şekilde güçlendirdik.

Türkiye'yi bölgesinin lideri dünyanın sözü dinlenen ülkelerin grubuna çıkardık. Günlük sıkıntılarımızı konuşurken, dertlenirken Türkiye'nin mevcut kazanımını hangi badirelerden geçerek elde ettiğimizi asla hatırımızdan çıkarmamalıyız. Bir dönem bu ülkede terör örgütlerinin saldırıları ile sosyal kaos denemeleri ile milletimizin huzuruna kast edilmiştir.

Kararlı ve dirayetli mücadele ile bu tür sorunları sadece sınırlarımız içinde değil PKK başta olmak üzere milletin canına musallat olan terör örgütlerinin başını ezdik, belini kırdık. Mücadeleyi sınırlarımızın ötesine taşıyarak insanlarımızın güvenliğini güvenlik ve huzurunu garanti altına alacak iklim oluşturduk.

Türkiye'ye vesayetle, darbelerle, terör örgütleriyle toplumsal fay hatlarını tahriple, uluslararası dayatmalarla diz çöktüremeyenler son olarak ekonomimizi hedef aldılar. 2018 Ağustos'unda yaşadığımız ekonomik tuzakları da ülkemizin potansiyelini verimli harekete geçirerek aşmanın mücadelesini yürüttük.

Sağlık tehdidi olarak başlayan salgın krizi üretim, lojistik, tedarik, istihdam, güvenlik alanlarına yayılan küresel depreme dönüştü. Ahlaksız, vicdansız, haksız kuşatmaya rağmen ülkemizin ne derce güçlü hizmet altyapısına, üretim imkanına, yönetim kapasitesine sahip olduğunu dost düşman herkese göstermiştir.

"EKONOMİK İŞLEYİŞİ SÜRDÜRDÜK"

İnsanımızın işini, aşını, ekmeğini garanti altına almaya çalışacak ekonomik işleyişini sürdürdük. Ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, cari fazla yaklaşımını hayata geçirdik. Vesayet, darbe, terörle mücadele gibi elbette tarihi değişimin bedeli oldu. Bu bedeli şimdi ödeyip ayağımıza gelen fırsatı değerlendiremezsek ülkemizin önündeki çeyrek ve yarım asrı kısır döngüye mahrum kalacaktır.

Bu vazife bize ülkeyi ve milleti gerektiğinde en sert fırtınalarda sağ salim çıkarmak için tevdi edildi. Irak'ta yaşanan, Suriye'de yaşananları hatırlayın. Bir dönem bölgesinin en parlak yıldızı olan Libya'nın nasıl paramparça edildiğine bakın. Ukrayna'nın topraklarının adım adım nasıl elinden alındığına, işgal tehdidi ile karşı karşıya geldiğine bakın.

Bu senaryoların hepsi ülkemizin üzerinde oynanmak istenmiştir. Biz yürek yüreğe, omuz omuza vererek vatanımızın bütünlüğü ve insanımızın beraberliği, devletimizin bekasına yönelik tehditleri teker teker bertaraf ettik. Aldığımız karar ve tercihlerin, yönetimin tüm riski bize kazanımları ülkemize ve milletimize aittir.

Gezi hadiseleri, Çukur eylemi, 17-25 Aralık kumpası, 15 Temmuz darbe girişimiyle ülkemiz karanlığa sokulabilseydi Türkiye'nin bugün ne halde olacağını hayal etmek bile istemiyoruz. Vatan toprakları sırtlan, akbaba, yılanların istilasına uğramış olsaydı bugün hayat pahalılığını değil kaybettiğimiz sevdiklerimizi, yıkılan evlerimizin acılarını konuşuyor olacaktık.

 

"UKRAYNA'DA NELER YAŞANDIĞINI GÖRÜYORUZ"

Bugün Ukrayna'da milyonların neler yaşadıklarını, nasıl bir çaresizliğe sürüklendiklerini hep beraber görüyoruz. 200'e yakın yetimi ve öğretmenlerini birlikte ülkemize aldık. Kendilerine ülkemizde ev sahipliği yapacağız. Bunlar yetim yavrular. Kolay değil. Kadınlar, evlatlarıyla beraber ellerinde valizleri oralardan çıkıp ta buralara kadar geliyorlar.

Polonya, Romanya, Macaristan'a geçiyorlar. Bunlar kolay değil. Ülkemize sağladığımız en büyük kazanım, hizmet Türkiye'yi böyle bir duruma düşmekten kurtarmış olmamızdır. Üstelik bununla da kalmadık, tüm mazlum, mağdurların sığınağı haline getirdik ülkemizi. Suriye, Irak, Afganistan'dan gelenler. Türkiye'nin birbirleriyle savaşan tarafların bile güvendiği, barış ve diyaloğun sağlandığı ülke gibi görünmesinin sebebi geride bıraktığı sürecin başarıyla geçirmiş olmasıdır.

Türkiye'yi dünyanın 10 büyük ekonomi arasına sokacak programı uyguluyoruz. Kazanımlarımız baki, umudumuz canlı, geleceğimiz aydınlıktır. Ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, nasıl başaracağımızı gayet iyi biliyoruz. Milletimizden sadece sabırlı olmasını, bize güvenmesini bekliyoruz. Ülkemiz 2023'de her alanda dünyanın en üst ligine çıkmış huzurlu, müreffeh bir ülkenin bizi beklediğine canı gönülden inanıyoruz.

 

İHTİYAÇ ÜRÜNLERİNDE KDV İNDİRİMİ

Küresel ve bölgesel krizler karşısında, hayat pahalılığı karşısında milletimizi korumanın mücadelesini verirken idari reformları da ihmal etmiyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığımız ilgili STK ve sektörlerle yakın istişare içinde KDV düzenlemesini hazırlamıştır.

İlk etapta gıda ürünlerindeki KDV oranını üretim, toptan ve perakende aşamalarının tamamında yüzde 8'den yüzde 1'e düşürmüştük. Et, süt, yumurta, yoğurt, peynir, patates tahıl gibi pek çok üründe bilfiil uygulanmaya başlandı. Mesken ve tarımsal sulamada kullanılan elektriğin KDV'sini yüzde 18'den yüzde 8'e indirdik.

Şimdi de deterjan, sabun, tuvalet kağıdı, peçete, bebek bezi gibi ürünlerin KDV'sini yüzde 18'den yüzde 8'e indirme kararı aldık. Yeme içme hizmetlerinde KDV'de yüzde 8'e indirmiş olma kararı aldık. Satın alınan konut nerede olursa olsun metrekaresine göre değişen aynı kademeli KDV uygulamasına tabi olacaktır. Net alanı 150 metre kareyi aşmayan konutlarda KDV yüzde 8'dir. Bu büyüklüğü aşan konutlarda ilk 150 metrede yüzde 8, aşan konutlarda yüzde 18 KDV uygulanacaktır.

Afet riski alanlarında 150 metreye kadar yüzde 1, aşan kısmında yüzde 18 KDV tahakkuku yapılacaktır. Arsa ve arazinin KDV oranını yüzde 8'e indiriyoruz.

İmalat aşamasında ödedikleri KDV'leri istisna kapsamına alabilen ihracatçılara, ihracat bedelinin belli oranda iade yapılması sunulacaktır. Turizm yatırımlarını da buna dahil ediyoruz. İmalatçılar yatırımlarını bitirdikten sonra KDV ödemeden aynı işlemleri yapabilecekler.

Tıbbi cihazların KDV'sini yüzde 18'den yüzde 8'e indiriyoruz. Tarım sektöründe sertifikalı tohum, fidan teslimlerinde KDV yüzde 1, süt toplama tanklarında KDV'yi yüzde 8'e indiriyoruz.

Ülkemize döviz kazandırılması amacıyla yabancılara satılan konut ve işyerlerindeki istisnayı 1 yıldan 5 yıla çıkarıyoruz. Ota galericiler, yat, kotra satışlarındaki yüzde 1 KDV oranını yüzde 18'e çıkartıyoruz.

ELEKTRİKLİ ARAÇ

Ülkemizi elektrik otomobil üssü haline getirecek çalışmalarla ilgili müjdeli haberimiz var. Elektrikli otomobil ve kullanımındaki gelişmeleri dikkate alarak yüksek hızlı şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması konusunda yeni adımlar atıyoruz. 81 ilimizin tamamında yüksek hızlı şarj istasyonu kurulmasındaki çalışmalara 300 milyon liralık bir destek sağlıyoruz."

Haberler.com

  •   Etiket
  •   Kaynak www.haberler.com

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI