04-02-2023 13:15:54 Son Güncelleme: 18-02-2024 20:18:54

DOÇ. DR. İSMAİL ATEŞ: ÜLKEMİZİ YURT DIŞINDA TEMSİL ETMEK ONUR VERİCİ

Hem Türkiye’de hem de yurt dışında yaptığı başarılı işlemlerle adından söz ettiren Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. İsmail Ateş, Manşetteyiz Dergi’de “Başarının Yolu” köşesinin konuğu oldu. İşte tecrübeli kardiyoloğun kariyer yolculuğundan bir kesit.
DOÇ. DR. İSMAİL ATEŞ: ÜLKEMİZİ YURT DIŞINDA TEMSİL ETMEK ONUR VERİCİ

 

 

Sadece Türkiye’de değil farklı ülkelerde de vaka çalışmalarınızı takip ediyoruz. Yurt dışı çalışmalarınızı bize anlatır mısınız?

2018 yılından bu yana Türkiye’de Mitraclip ve Triclip yöntemlerinin tek yetkili firmasıyla hem gözetmenlik hem de eğitmenlik anlaşmam ve görevim var. Doğu Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya ve Türkiye’de vaka olduğu zaman, gözetmenlik ve eğitmenlik desteğine ihtiyaç olduğu zaman bizi davet ediyorlar. Biz de uygunluğumuz ölücüsünde oradaki vakalara gidip destek oluyoruz. Çoğunlukla her ne kadar gözetmenlik gibi dense de, davet edildiğimiz hastanelerdeki hekimlerin genelde Mitraclip veya Triclip tecrübesi olmadığı ya da çok az olduğu için baştan sona vakayı yapıyoruz diyebilirim. Ayrıca hem vakalarla hem de işle ilgili eğitimlerimizi de veriyoruz.

Hangi ülkelerde çalışmalarınız oldu?

Lübnan, Ürdün, Dubai, Kazakistan, İran, Kuzey Kıbrıs gibi pek çok ülkede bulunduk. Bu seyahatlerin ve eğitimlerin birçok avantajı da oluyor. Kendi yaptığımız işle alakalı Amerika ve Avrupa ile kendimizi kıyaslama şansımız oluyor. Neredeyiz diye kendimizi de görmüş oluyor. Yeni insanlar tanıyoruz, karşılıklı tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Bu sene yaklaşık 80 vaka yaptık bunlardan 15 tanesi yurt dışındaki vakalar.

Gittiğiniz bu seyahatlerde iş teklifi aldığınız da oluyor mu?

Evet oldu tabi, yakın zamanda Dubai’den bir iş teklifi aldım.

En son hangi ülkelere davet edildiniz?

Geçtiğimiz ay Kazakistan’da bu tedaviyi ilk kez başlattık. 2 günde 4 vaka yaptık. Daha sonra İran’dan davet aldık. Buranın en büyük 2 kalp merkezinde Türk hekimler olarak hem eğitim verdik hem oradaki meslektaşlarımızla vaka yaptık. Çok büyük ilgi gördü yaptığımız çalışmalar ve tekrar davet ettiler. Bu ülkemiz adına çok gurur verici. Türk hekimleri adına çok gurur verici. Bu coğrafyada sağlık anlamında Türkiye’ye bakış açıları çok farklı, çok büyük bir hayranlık besliyorlar Türk hekimlerine. Uygulamalar anlamında da gerçekten çok başarılı hekimlerimiz var. Türkiye’nin yurt dışına bilim insanları gönderiyor olması da ülkenin prestiji açısından çok önemli.

Türkiye’de tıbbi hizmetler çok başarılı, çok iyi girişimler, çok iyi ameliyatlar ve tedaviler yapılıyor ancak bu tedavilerin uygulanmasında kullanılan cihazların da ülkemizde üretilmesi gerekir.

Mitraclip ve Triclip tedavileri dünyada ne zaman yapılmaya başlandı?

Yüksek riskli hasta grubunda 2003’lerde başladı bu tedaviler. 2010 yılından sonra ülkemizde uygulanmaya başladı.

Kalp kapak hastalıklarının görülme oranları nedir?

75 yaş üstü insanların yaklaşık yüzde 10-11’inde önemli mitral yetmezlik çıkmaya başlıyor. Koroner kalp hastalıkları kadar, kalp krizleri kadar yüksek olmasa da oranlar bazı hastalarda kalp damar hastalıklarının neticesi olarak da ortaya çıkıyor. Hasta kalp krizi geçirmiş diyelim, bu kalp krizinin neticesi olarak kalp yetmezliği gelişmiş. Bu hastalarda da ciddi mitral kapak hastalığı gelişebilir. Bir kısmı yaşlanma ile ilgili kapakların bozulması ile ilgili bir kısımda doğuştan itibaren gelen kalp kapaklarında sarkmalardan kaynaklı durumlardan ileri gelebiliyor. Şu anda sekonder dediğimiz kalp kapak hastalıklarında bu tedavi cerrahiden önde olup birincil tedavi olarak uygulanmaktadır. Ama asıl önemlisi ameliyat da olabilecek ama riski yüksek veya orta riskli olan kapağın sarkmasından olan kaçaklarda da önümüzdeki yıllarda cerrahi ile eşdeğer ve cerrahinin yanında alternatif bir tedavi sunacağını düşünüyorum. Konu ile ilgili geniş kapsamlı karşılaştırmalı araştırmalar geliyor.

Kardiyolojide bu alana ağırlık vermenizdeki amaç nedir?

5-10 yıllık projeksiyonlar yaptığımda bu alanın gelişmeye müsait olduğunu ve daha da gelişeceğini düşünüyorum. İlerleyen zamanlarda çok düşük risk hasta grubunda dahi bu tür işlemlerin yapılacağını düşünüyorum. Ama tabi ki biz, hastaların tedavisinde bütün dünyanın kabul ettiği belirli kılavuzlar eşliğinde ilerliyoruz. Bu kılavuzların sonuçları çıktıkça bu alana da çok ağırlık vereceğini düşünüyorum.

Hastaların hayat konforlarını bozmadan, konfor ve kalitesini arttırarak, düşük riskle ve an az zararla işlem yapmak çok önemli. Bizim uyguladığımız tedavi yöntemleri de bu kriterler doğrultusunda ilerliyor.

Bu işlemlerle insanların ameliyat olma hakları da ellerinde kalıyor. Bu çok büyük bir avantaj. Basamak ve köprü olmak da çok önemli bu yüzden.

Bu işlem sonrası hastanın yaşam kalitesi ne kadar sürüyor?

10 yıldır takip ettiğimiz hastalar var. Ama şu da bir gerçek, siz hastaya hangi tedaviyi yaparsanız yapın, bu ömrünün sonuna kadar bu hasta bir daha rahatsızlık geçirmez ve tekrar işleme gerek kalmaz garantisini veremez. Bu ameliyatlar için de geçerli bizim işlemler için de geçerli.  

  •   Etiket

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI