Elindeki varlığı bildiğinde gördüğün mutluluktur...

Sevgili okuyucularım  3 aylık bir yaz arasından sonra güzel enerjilerle geçireceğimiz bir kış sezonu olması dileklerimizle frekansımızı yükseltmeye niyet ederek sizleri karşılamak istedim haydi hep birlikte frekansa uyumlanarak geçelim sohbetimize.

Zorlu geçen 2 yıllık sürecin üzerine içimizi dağlayan her yerden ayrı bir çığlıkla yükselen bir dünyaya dönüştük. Önce havamızı nefesimizi kaybettik, çevremizi kirlettik, suları da bitirdik, ormanları yaktık, hayvanların, çocukların, kadınların sessiz çığlıkları arasın da dünyanın yalancı ışıklarına esir ettiğimiz gözlerimizden başta kalp kapımız olmak üzere bütün enerji kapılarımızın dengesinin bozulmasına neden olduk.

Özellikle büyük küçük hepimiz de gözlemlediğimiz  son yıllarda daha da artan öfke, korku, kaygı, çaresizlik, endişe, güvensizlik, yalnızlık, hüzün, yetersizlik, mutsuzluk, gibi pek çok duyguyu  etrafımızda  daha sıklıkla gözlemler olduk. 

En önemlisi de zaman zaman hepimiz kendimizi; bizi içine çeken bu kaosun yarattığı stres bulutunun içinde buluyoruz.  Yaşam kalitemizi, sosyal hayatımızı, kişisel gelişimimizi en derinden etkileyen bu durum özellikle iç huzur ve gerçek mutluluğumuzu günden güne daha da fazla kaybetmemize neden olmakta. Ancak bilmenizi isterim ki bu durum herbirimizin frekans aralığı ve enerji kapılarındaki dengelere bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. İçinde bulunma, deneyimleme, sürecin uzunluğu ve ızdırap oranı kişilerin aura alanlarına göre farklılıklar göstermektedir.  Bu nedenle enerji temizliği ve dengelenme tahmin ettiğinizin ötesinde bir gerekliliği oluşturmaktadır.

Bilginin açığa çıktığı, aura derecelerinin yükseldiği bir zaman aralığında yaşıyoruz. Yaşam farklı hallerden geçen bir tünel gibidir. Hep yeni bir hali deneyimleriz ve bunun adına da zamanda akmak deriz. Yaşama dair merak ettiğimiz ya da zorlandığımız bütün alanların cevapları Tekamülün sonsuz enerjisinde saklıdır.  Bu yüzdendir ki bu dünya elalem için yaşanmaz, kişisel seçimler kınanmaz, yargılanmaz ve eleştirilmez çünkü seçimler, duygular ve sorular ruhun tamamlanma sürecini oluşturmaktadır.

Daha pek çok şey pek çok duygu var, hepimizin içinde. Çünkü global sorunlarıımızın yanında hepimizin bireysel hayatlarının getirileri de var danışanlarımla uzun uzun konuşuyor, enerji bedenlerine yönelttiğimiz sorularla cevapları takip ederken ,  enerji alanlarını dengeleyerek duygularının yaratacağı hasarların ve tranvaların çözülmesini izliyor ortaya çıkan sorunları birlikte gözlemliyor ve harika sonuçlara ulaşıyoruz. 

Belkide çocukluğumdan bu yana parmak uçlarımda hissettiğim bu enerji, öz sesimle olan derin bağlantının beni ulaştıracağı bu yolculukta çözümsüz laf kalabalıklarını , kontrolsüz şikayetleri, taraflı değerlendirmeleri  hiç sevmememi şimdilerde çok daha iyi açıklayacaktır. 

O yüzden mutluluk ve başarının en önemli anahtarlarından size bir kaç tavsiye ;

Yaşanılan her şeyin seni bir üst katmana taşıyacağını bilmelisin,

Yaşamdaki kriterlerini kendin için öz degerlerine uygun olarak belirlemelisin. Konuşman ve danışman  gerekenleri  doğru 1 kişi ile konuşmanın önemini anlamalısın. 

Öz benliğin ile senkronize olarak yaşamanın hayatına katacağı farkındalık, huzur, maddi ve manevi zenginliği bilmenin yanı sıra bu bireysel gelişimin kollektif bilincin güçlenmesindeki etkisini bilerek yaşamak yaşamına ayrıca bir değer katacak çok önemli bir bilinç düzeyini oluşturmamıza etki edecektir. 

Son olarak sizleri Paulo COELHO'nun kitabından çok güzel bir hikaye ile uğurlamak istiyorum. 

Delikanlı iki taşı heybesine koydu. Artık kararlarını kendisi verecekti.

Bir tüccar mutluluğun gizini öğrenmesi için oğlunu insanların en bilgesinin yanına yollamış. 40 gün çölleri aşan delikanlı  şatoda yaşayan bilgeye ulaşır.  Muazzam bir manzara ve orkestranın tatlı ezgileri arasında girip çıkan kalabalık ve derin sohbetler arasında 2 saat daha bekleyen delikanlı sonunda bilgeyle karşılaşır. Delikanlının geliş sebebini büyük bir dikkatle dinleyen bilge mutluluğun gizini açıklayacak zamanının olmadığını söyler ona ve gidip sarayda dolaşmasını ve 2 saat sonra gelmesini  ister. 

'Ama sizden bir ricada bulunacağım', diye ekler  bilge;  delikanlının eline bir kaşık verip sonra bu kaşığa 2 damla yağ koyarak 'sarayı dolaşırken bu kaşığı elinizde tutacak ve yağı dökmeyeceksiniz' demiş.

Delikanlı sarayın merdivenlerini inip çıkmaya başlamış, gözünü kaşıktan ayırmıyormuş. iki saat sonra bilgenin huzuruna çıkmış. 

Güzel demiş peki yemek salonum daki acem halılarını gördünüz mü ? bahçıvan başının on yıl çalıştığı bahçeyi kütüphanemde ki güzel parşömenleri farkettin mi?

Utanan delikanlı hiçbir şey görmediğini itiraf etmek zorunda kalmış. bilgenin verdiği iki damla yağı dökmemeye çabaladığından başka bir şeye dikkat edememiş.

Öyleyse git evrenin harikalarını tanı demiş bilge. Heyecanla tekrar gezmeye başlayan delikanlı bilgenin yanına geri dönünce gördüklerini tüm ayrıntılarıyla anlatmış.

Peki sana emanet ettiğim iki damla yağ nerede ? diye sormuş bilge.

Kaşığa bakan delikanlı , iki damla yağın dökülmüş olduğunu görmüş.

'Peki' demiş bunun üzerine bilgeler bilgesi, 'sana verebileceğim tek bir öğüt var; mutluluğun gizi dünyanın bütün harikalarını görmektir, ama kaşıktaki iki damla yağı unutmadan .'

Oluşumuzdaki öz’e ait iki damlayı hatırlayarak yaşamak...

SEVGİYLE KALIN...

Aile ve Sosyal İlişki Uzmanı

Enerji Master

Tülay Şahin

www.enerjikalan.com

    0850 480 92 10