HOCAM BANA GÜÇ VERDİKÇE KENDİMİ KANSER DEĞİL GRİP GİBİ HİSSETTİM...

"Allahım sen hastalığı vermezsin biz üzüntülerimizle, akışta kalamayarak, fıtratımıza uygun yaşamayarak, tam tevekkül içinde olmayıp herşeyi kendimize dert ettiğimiz için hastalıkları kendimiz yaparız.

Ben, ruhuma ve bedenime  zulm ettim Allahım sen beni affet..."

Aslında, her sene rutin kontrollerimi yapardım ancak geçen sene iş yoğunluğum nedeniyle pandeminin de etkisiyle ne yazık ki aksattım.

Kan değerlerim son derece iyi, kilom sağlıklı.

4 kuşak yakın ailede meme kanseri yok, gluten ve şeker hayatımda yok, yaşadığım bu duruma şaşırmadım desem yalan olur.

Ama son iki aydır o kadar vitamin takviyesi almama rağmen kendimi o kadar  yorgun hissediyordum ki.

Yakın zamanda yaşadığım derin üzüntüler nedeniyle psikolojik olduğunu düşünüyordum bu yorgunluğumun sebebini.

Kanser ilerlerken bazı sinyaller başlamıştı aslında.

En büyük hatam pandemi nedeniyle kontrollerimi aksatmam olmuştu.

Bu nedenle hanımlar  lütfen bana olmaz demeyin ihmal etmeyin kendinizi, erken teşhis hayat kurtarır bir slogan değilmiş bunu derinden anladım.

Elimdeki tüm sonuçlarımı  ailesinde doktor olan arkadaşlarıma, yakın çevremdeki samimi olduğum doktorlara gönderiyordum.

Hani böyle, beni rahatlatacak  minnacık bir yorum bekliyordum. Ahiretliğim Jale ye göndermiştim doktor olan abisine göstermesi için.

Bana geri dönüş yaptığında titrek sesiyle, abim, kendi doktoru ne derse onu yapsın dedi  panik olma olur mu bak beraber çözeceğiz bu durumu olur mu demişti.

Canım ahretliğim abisiyle olan gerçek konuşmalarını bana on ay sonra söyledi.

Aslında sonuçlar olabilirlik ifade etmiyordu,iyi bir şeyler duyma isteğimin son çırpınışlarıydı sadece.

İnsan, kanser olduğunu duymanın stresini yaşarken, bir yandan bu işin estetik yönünü de düşünmüyor değil.

Daha doğrusu psikolojik yönünü.

Tedavi görürken psikolojimi  daha pozitif yönde etkileyeceğini düşündüğüm için genel cerrahi ile beraber estetik cerrahinin nasıl yapılacağı konusunu araştırmaya başladım.

Görüştüğüm ilk Genel Cerrah, bana, ben senin hayatını kurtarmaya odaklıyım bu ameliyatın içinde protez uygulaması yaptırmam demişti.

Bu durum beni o kadar  strese sokmuştu ki.

Öyle enteresan ki bir his ki, memesiz olmanın yarattığı stres, kanserin önüne geçmişti bir anda.

Jale  bana, annesinin gençken yaşadığı meme kanseri hikayesini anlatmıştı ve kadıncağızın hala denize bu nedenle girmediğini, askılı kıyafetler kullanmadığını söylerdi.

Yaşın kaç olursa olsun, kadın olma hissini zedeleyecek bir psikoloji demek ki bu durum diye düşünürdüm.

Ve ben tedavi görürken bir de psikolojik bir çöküntü yaşamak istemediğimi farkettim.

Kanseri alt ettiğim yolda gerek sağlam psikolojimle, gerekse yola çıktığım doktorlarımla dimdik olmam gerektiğini biliyordum.

Konu ile alakalı Doç. Dr. Harun Çöloğlu hocamı aradım.

Bir pazar gününün saçma sapan saatinde.

Beni bu konuda detaylı bilgilendirdi, herhangi bir metastaz yok ise ilk aşamada cerrahi müdahale olacaksa bunun mümkün olduğunu hatta yaşım genç olduğu için en doğru ameliyatın sırt kaslarından faydalanarak protezin, kas altına yerleştirilmesi olacağını anlattı.

Radyoterapi sonrası ciltte yanıklar olabileceği için sonradan bu işlemlerin yapılması  renk farklılıkları açısından çok hoş olmayabilir dedi.

Sözlerine eklediği şu cümle beni çok rahatlamıştı.

"Kızkardeşimin başına gelseydi ona da aynı yöntemi uygulardım".

Yine karar aslında benimdi. Ama ilk etapta bir başka genel cerrah ile görüşüp kafamda kalan diğer soru işaretlerini aydınlatmam gerekiyordu.

Çünkü başrolde, tümörün ne şekilde temizleneceğine karar verecek olan Genel cerrahi yer alıyordu.

Harun hocam, sonuçlarımla ilgili fikir almam için beni, Medikalpark Bahçelievler hastanesinde görev yapan genel cerrah Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Akyol 'a yönlendirdi. İyikim dediğim güzel kalpli hocam.Sağolsun dostça karşıladı beni sonuçları aldı.

Görüntüleri ekrana yansıtıp teeeek tek öğrencisine anlatır gibi anlattı.

Memede üç adet tümör, lenfler deki tutulum nedeniyle lenflerin de çoğunluğunun alınması gerektiğini, aynı şekilde ameliyat esnasında frozen ile bakılarak meme başının altında yer alan  tümör de kanser ise memenin tamamının alınması gerektiğini söyledi İkinci evre gibi görünüyor ancak her şeyden önce pet çekilmesi lazım eğer başka bir yerde metastaz yoksa o zaman ameliyattan bahsedilebilir  dedi.

Ayrıca her şey yolunda giderse işin estetik yönününde aynı ameliyat da estetik cerrahı ile yapılabileceğini söyledi.

Bunları bana anlatırken, üslübu, güler yüzü, rahatlatıcı tavırları, enerjisi, bana o kadar güven vermişti ki, bir anda hocam hadi pet çekelim dedim.

Hemen organize etti alt kata indim işleme aldılar.

Bunları yaparken yaşadıklarım sanki rüya gibiydi sanki bir filmin içindeydim ve karşıdan kendimi izliyordum, hala inanamıyordum.

Bu tuhaf duyguyu ne kadar yazarsam yazayım tam anlamıyla ifade etmem imkansız.

Pet sonuçlarını beklerken kırk yaş yaşlandım, koridoru bir aşağı bir yukarı arşınlarken neredeyse hatim indirdim. Sadece kızım aklımdaydı.

Allahım daha çok küçük nolur sen yardım et diye diye o raporu  bekledim.

Sonuç geldiğinde her satırını okurken kalbim yerinden çıkıyordu. Çok şükür çok şükür bin şükür vücut temizdi.

Tümör sadece meme  ve koltuk altı lenf bölgesindeydi.Sadece, Yaradana tekrar tekrar bana tedavi şansı verdiği için şükrettim.

Vücudum temiz olduğu için şükrettim.

O an ki hafifliğimi anlatacak tarif yok.

Hemen Hüseyin hocamın yanına çıktım raporu görünce yüzü güldü bak başka bölgede metastaz yokmuş hiç merak etme ancak şunu da bil ameliyat esnasında frozen ile  en uçtaki tümöre bakacağız eğer o kanser ise, memeyi almak zorundayım değilse memeyi koruyarak tümörleri temizleyeceğiz.

Hocam bana güç verdikçe, kendimi, kanser değil grip gibi hissettim Ne kadar önemli insanın doktorunun güler yüzü ne kadar önemli ondan aldığın psikolojik destek ne kadar önemli doktoruna güven duymak.

Canım Allahım yolumu, tedavim süresince hem doktorluğu hem dostluğu ile  hep yanımda olacak çok güzel kalpli bir insanla yolumu kesiştirmişti.

Kendisine, hocam ne yapılacaksa yapalım, vakit kaybetmek istemiyorum, bu durumu öğrendikten sonra  sanki bir bomba ile gezdiğimi hissediyorum dedikten  sonra ameliyat planlamasını yapmıştık bile.

Memenin alınması durumunda, ki %90 öyle görünüyordu, Harun hocamla da görüşerek işin estetik kısmının da aynı ameliyatla  yapılması yönünde karar aldık.

Evet,hastaneden ayrılıp evimin yolunu tutarken, ne yapması gerektiğini bilen, doğru kararlar aldığına inanan, doktorlarına güvenmiş , güçlü bir psikolojiyle kanseri karşımda zayıflatmış , bana düşenleri yaparak Yaradana  teslim olmanın rahatlığı içerisindeydim...

Devam edecek...