30-01-2021 15:33:14 Son Güncelleme: 30-01-2021 15:53:14

Songül Alcı: “Ben yerli ve milli saç ekimciyim”

Çok güzel, çok başarılı, çok çalışkan, çok azimli, çok iyi bir marka ve “delikanlı” diye tabir edeceğim olağanüstü dürüst bir kadın. Songül Alcı… Dünya çapında işlere imza atmış çok önemli bir Türk girişimci o.
Songül Alcı: “Ben yerli ve milli saç ekimciyim”

Çok güzel, çok başarılı, çok çalışkan, çok azimli, çok iyi bir marka ve “delikanlı” diye tabir edeceğim olağanüstü dürüst  bir kadın. Songül Alcı… Dünya çapında işlere imza atmış çok önemli bir Türk girişimci o. Saç ekiminde ve sağlık turizminde Türkiye’de profesyonel klinikleşmeyi ve kurumsallaşmayı ilk kuran isimlerden. 20 yıllık profesyonel meslek hayatında alanında ödül sahibi aynı zamanda. Avrupalılar ona bayılıyor, adını “Kraliçe” koymuşlar. Yurt dışından çok teklif aldığını ama gitmediğini söylüyor. “Ben yerli ve milliyim” diyor. Sektörün son durumunu, yurt dışına açılan Türk girişimcileri, sağlık turizmini, pandemiyi ve daha pek çok konuyu konuştuk. Kadınlara çok ama çok önemli tavsiyelerde bulundu aynı zamanda. Bir de Sağlık Bakanlığına çok önemli bir çağrıda bulundu. 

Hepsi bu keyifli röportajda…

 

Röportaj: Şükriye Özgül

 

Songül Alcı’dan biraz bahseder misiniz?

Ankara doğumlu, Afyonlu bir polis memuru çocuğuyum. Babamın memuriyeti dolayısıyla pek nereli olduğum belli değil. Sakarya’da büyüdüm, Marmara depreminden sonra İstanbul’a abimin yanına yerleştim. İstanbul’a geldiğimde ağlayarak gezen bir depremzedeydim. Yolumu bulamayıp, kaybolup deniz kenarında Bakırköy’de Florya’da ağladığım çok olmuştur. Sağlık Yüksekokulu sonrası işletme okurken geldim İstanbul’a daha sonra  fakülteyi  bitirdim; Sağlık Yönetim Yüksekokulu, benzeri eğitim programları derken işletme masteri da yaptım. Şimdi Hastane Yönetim Uzmanı olarak hem işletmeci hem sağlıkçı kimliğimle yapıyorum işimi. 

 

 

HEP 5 KİŞİLİK İŞ YAPMAYI SEVMİŞİMDİR. DURAMAM, BİYONİK KADIN DERLER BANA.

 

Mesleğimi seviyorum bir Koç burcu olarakta Yönetim ve Organizasyon yapmalıydım. Çok girdili çok alanla muhatap, çok uzmanlık isteyen ve en muntazam olması gereken bir işi yapıyorum; Sağlık Turizmi, uçak biletleri, oteller turlar, gruplar, geziler, hastanede ameliyat organizasyonu, saç ekimi koordinatörlüğü, ameliyat organizasyonları, ameliyatlara girmek, hasta bilgilendirme ve işlem sonu takipleri. Yine klinik yönetimi, sağlık personeli, tercümanlar, işleyiş, pazarlama ve sosyal medya yönetimi, her bir birimin başında yetkilisi var isede ben fazla mükemmeliyetçi olduğumdan her yerde olmayı severim. Hep 5 kişilik iş yapmayı sevmişimdir. Duramam, biyonik kadın derler bana.

 

Saç ekimi hikayesi ne zaman nerede başladı?

2001 yılında Florence Nightingale’de ameliyathanede 24 saat çalışan ve nöbet tutan biriyken işimden, yöneticilerin işine fazla karıştığım için ayrıldım. Saç ekimi ve estetik cerrahi çalışan, Alman sistemli, Almanların ve sadece VIP kadronun geldiği; ki zaten saç ekiminin ulaşılır rakamları da yoktu kimsenin bilmediği yıllardı. Ancak onlar yaptırabilirdi. Ben de böyle söylemiştim. “Bu iş ne yahu, ben yapamam, ben trafik kazaları, doğumlar, acil müdahalelerin içinden gelmişim. Bu nedir?”

Zaten bana da çalışan arkadaşlar, aylarca ameliyat aletlerini yıkattılar  hastaya dokundurmazlardı önceden aylarca. Şimdi bırakın dokunmayı 2 ay sonra  klinik açıyor gençlik. Önceden de öyle yetişilirdi. Kliniğin yönetimi gözümdeki ışığı gördü işi öğrendikten sonra beni yurtdışına göndermek istedi, istemedim ve yine ayrıldım.

 

KURDUĞUM HER YER, ELİNE ALET VERDİĞİMİZ HER ARKADAŞIMIZ ŞİMDİ BÜYÜK SİSTEMLERİN BAŞINDA RAKİPLERİMİZ OLDU.                 

 

 

2007 sonu insanların “saç ekim” diye bir şey varmış diye duydukları yıllardı. Birkaç güzellik salonu içine girmiş, talebi fark edilmişti, aldığım eğitim nedenli  işletmeci kafasına geldiğim yıllardı. Bir doktor arkadaşım saç ekimi yapan işinden ayrılmış biriyle tanıştırdı beni, herkesin hayaller kurmaya başladığı ama elemanı olmayan bir işti. Ben masada, o ameliyathanede masada; işim bitince, ameliyathanede kısa sürede hastanenin katını saç ekim hastalarıyla doldurduk. Hedefim yurtdışından hasta getirmekti, tek kafa yorduğum konu buydu. Başka hastanelerde tek tek işlem odaları  kurarak hastalarına işlem yapıyorduk. Sonra Medicalpark Grup beni arayarak hastanelerinde bu sistemi kurmamı istedi. Yıl 2008’di. Piyasadan ayrıldım. Başladı Elazığ, Antep, Antalya ve istanbul yolları... O şehirlere ilk kuranlardanım. Mantar gibi her yerde çoğaldı şimdi, değil mi? Kurduğum her yer, eline alet verdiğimiz her arkadaşımız şimdi büyük sistemlerin başında rakiplerimiz oldu .                 

 

BİRAZ PAT PAT BİR TİPİMDİR. ERKEK SOHBETİYLE GEÇİYOR GÜNLERİM. RACONU BİLİRİM GEREKENİ SÖYLERİM, ONLAR DA “SONGÜL HANIM SÖYLEDİYSE DOĞRUDUR” DERLER.

 

 

Avrupa’da size kraliçe dedikleri doğru mu ?

Sağ olsunlar böyle bir isim verdiler 2-3 yıl önce, yurtdışından en çok hasta alan kliniklerden biriyiz. Ben hastalarla telefondayım  ameliyatlarında, takiplerinde, dilek ve şikayetlerinde hep karşılarındayım, Bu işin kötüsü daha çok işe ticari bakanlar ve paralel olarak çok kötü sonuç çıkaranlar. Bu iş tamamen güven odaklı bir iş. Hastalar bu güveni arıyor. Şubatta 20. yılımızı dolduracağız, hala beni görüyor olmaları hastalara güven veriyor. İyi olmasa hala karşımızda olmazdı diyorlar. Zira saç ekim merkezleri reklamlara patlar ve sönerler bir daha duymazsınız isimlerini. Bu değerde yer bir elin parmaklarını Geçmez Türkiye’de. Tititzliği ve durumu sahiplendiğimi arkalarında olduğumu biliyorlar. Hastalar onları anladığımı biliyor; biz bu hastalarla masada sohbet ederiz, ben kim olduklarını, ortamlarını, ne istediklerini anlamaya çalışırım, konu yakışıklılık ise havalarını anlamalıyım. Sonuçta onlara ne verip veremeyeceğimizi de en gerçekçi yönleriyle anlatırım. Biraz pat pat bir tipimdir. Erkek sohbetiyle geçiyor günlerim, raconu bilirim gerekeni söylerim onlar da “Songül Hanım söylediyse doğrudur” derler,bunu duymak hoşuma gidiyor.

 

OĞULLARIMIZA DA KURALLAR KOYALIM, O ERKEK, SEN KIZSIN DİYEN ANNELER BİTSİN ARTIK.

 

Başarılı bir kadın girişimci olarak kadınlara hangi tavsiyelerde bulunursunuz?

 

Kadınlara tavsiyeler dediniz ne çok şey geldi aklıma… Televizyonda her gün duydugum haberler “ahhh Kadın olmak… ne zordur”. Biliyorsunuz dünyanın düzenini, keyfini, yaşamı kuran kadınlar. Ne zeka var değil mi, ne yeteneklerimiz var? Allah tarafından verilmiş, fiziksel ve zihinsel olarak ne kadar güçlüyüz. Bütün bunlarda bu yetileri olmayanlar için sorun… Sosyal medyada son dönemin konusu kızının adet gününü paylaşan ünlüye tepkiler oldu. Ben de bir tweet attım, yıllar yılı ayıp günah denilen biz, oturuşunu toplayan biz, ayıp günah bize, bacakları açık oturan erkek… Ne oldu? Gün bugün. Bizim de bacaklarımızı açarak oturmamız değil mevzu, oğullarımıza bacaklarını toplayarak oturmasını öğretmek bundan sonra. Yarışa girer gibi hangimiz daha sınırsız yarışı değil ki bu. Değerleri kaldırmak ve sınırsız olmak, özeli ortaya koymak, kızarma duygusunu bitirme yarışıyla yenemeyiz bu düzeni… Oğullarımıza da kurallar koyalım, o erkek, sen kızsın diyen anneler bitsin artık.

 

ÇOCUK DA YAPARIM KARİYER DE DEMEYİN. BİR BAKMIŞSINIZ Kİ BAKICI EVİ TERK ETMESİN DİYE ONA ÇAY GETİRİRKEN BULURSUNUZ KENDİNİZİ.

 

“Çocuk da yaparım kariyer de demeyin”, bu çocuk bakıcıda ben işte demek, kalp krizine yakın ben demek, psikologda randevum var iş çıkışı bakıcı beklemiyor demek, ben estetik randevusunda,  psikologda ağlarım ama koltuğumu bırakmam demektir. Bir bakmışsınız ki bakıcı evi terketmesin diye ona çay getirirken bulursunuz kendinizi. Gülümseyin tamam, ama psikologda randevunuz var biliyorum.

 

BEN YILLARDIR TEKLİF ALIRIM AMA ASLA GİTMEDİM YURT DIŞINA. ONLAR BURAYA GELSİN. BEN YERLİ VE MİLLİ BİR SAÇ EKİMCİYİM.

 

 

Türkiye de saç ekimi devri kapanıyor diyorlar doğru mu?

 

Ağlarım emeklerime, çok da çabalıyorum inanın. Cimer, sağlık bakanlığı bırakmıyor, yazıyorum. Ben yıllardır teklif alırım ama asla gitmedim bir yurtdışına. Onlar buraya gelsin. Ben yerli ve milli bir saç ekimciyim.Yılda 1 milyon insanın saç ekim amaçlı geldiği ve milyar dolarlık cirosu olan bu milli iş, aynı zamanda vatana hizmettir. Türkiye sağlık turizminde müthiş yol aldı. Hastaneler, doktorlar, laboratuvarlar, teşhis, tanı ve tedavide çok başarılı. Anlatmaya gerek var mı ? Pandemi e izledik. Bugüne getirdiğimiz bu işi şimdi inanın herkes yapıyor. Öyle sağlık personeli falan olmanıza gerek yok. Bana yazıyor instagramda “Saç ekimi işine gireceğim, bana yol gösterir misiniz?” diyor.  Diyorum ki : ”Aaaa geç kalmışsınız”... Ayrıca ben hiç kadım doğum işine, prostat işine, meme protez işine gireceğim diyen duymadım”. Saç ekimi neden bu kadar ticari bir alan? Web sitesini yap, instagramı aç, sloganı patlat, hastane odasını kirala, bir de Almanya’da Google’de üstte çıkarsak değmeyin keyfimize. Ardından diyor ki : “yurt dışına gideceğim”.

Özrü kabahatinden beter. Hedef bu, çünkü yurt dışı uyandı siyasi nedenlerle de ekonomimize katkısı olan bu büyük işi öğrenmek ve kendi ülkelerinde yapmak için bizim personellerimize büyük paralar vererek yanlarında eleman yetiştirmek şartıyla; otel, uçak v.s. herşeylerini karşılayarak alıp götürüyorlar. Günde 3-5 belirli sayıda greftler ekiliyor. Geçen yıl klinik kapasiteleri %50’ye indi. Bulduğum her mecrada dile getirdim, çok yazdım, durmuyorlar klinik sahipleri oralarda klinik açıyor, ben doğru bulmuyorum.

 

YURT DIŞINDAN ARAYIP FİYAT SORUYORLAR, SÖYLÜYORUZ; “NİYE GELEYİM Kİ, TÜRKLER BURADA DAHA UCUZA YAPIYOR” DEYİP TELEFONU KAPATIYORLAR ARTIK. SAĞLIK BAKANLIĞI SESİMİZİ DUYSUN.

 

Öyle kalmadı “yurtdışında çok pahalı Türkiye’de ucuzmuş cümlesi”. Yurt dışından arayıp fiyat soruyorlar, söylüyoruz; “niye geleyim ki, Türkler burada daha ucuza yapıyor” deyip telefonu kapatıyorlar artık. Pandemi hafifleyince başlıyorlar Almanya, Avusturya, İsrail, Irak, Amerika, Çin’e gidelim demeye. Herşey bitince akın edecekler yurtdışına sağlık bakanlığı sesimizi duysun.

 

PANDEMİDEN BUNALAN SIKILAN ESTETİKÇİYE KOŞAR OLDU.

 

Pandemide nasıl etkilendi sektör?

 

Elbette durduk, kişi olarak ben sabahlara kadar haber seyredip ağladım her, an ölebiliriz, bizi böcek gibi öldürecekler diye düşünüyorum ve anne olmak kadın olmak her yerde, devrede sürekli çocuklarım… Herkes, her iş durdu biz de durduk. Herkes dinledi, öğrendi, biraz rahatlama oldu biliyorsunuz, biraz kıpırdamaya başladı bu kez pandemiyi fırsata çevirmek isteyenler, işyerleri kapananlar, hazır estetik işlemleri yaptıralım diye telefonlar durmadı. Psikolojimiz bozulunca kuaföre gitmek, değişiklik yapmak bilinirdi şimdi  estetik işlemlere gitmek diye bir şey var, daha köklü değişiklikler artık. Geçen gün medikal estetik yapan bir klinik yöneticiyle konuşuyorum. Hastalar, sıkılan, bunalan bize geliyor diyor. Bunaldık sıkıldık genç, güzel, yakışıklı görünmek, pandeminin bizi yıpratmadığını göstermek ister gibi bir ruh halimiz var. Evet, bir de sosyal medyadaki mükemmel yüzlere bakıp bakıp hepimiz “ biz de yaptırsak” demeye başladık, filtreler adeta estetik kusurlarımızı fark etmemizi sağlar oldu. Pandemi bitsin “aa nerede kalmıştık bak bana bir şey olmadı, hatta daha genç ve güzelim, hiçbirşey kaybetmedim” hissi istiyoruz galiba.

 

PANDEMİDEN SONRA TÜRKİYE'DE SAĞLIK TURİZMİ PATLAYACAK O KESİN, AMA SAĞLIK TURİZMİNİN LOKOMOTİFİ SAÇ EKİMİ PİYASASININ DEVAMI ÇOK MÜHİM.

 

 

  

Bundan sonrası için öngörünüz nedir?

 

Türkiye de sağlık turizmi patlayacak o kesin ama sağlık turizminin lokomotifi saç ekimi piyasasının devamı çok mühim. Sağlık personeli geçici heveslerle ülkemizde bu işi bitirdiğinin farkında değil, döndüğünde ülkede bu işi bulamayacak yazık ediyorlar. Kötü sonuçlar, uygunsuz ortamlarda yetersiz kişilerce yapılan işlemler, yurt dışında  Türkiye'de sağlık turizmi saç ekimi ne olursa olsun her alanı etkiliyor. Umarım Bakanlık bu konuda tedbir alır. Ben savaşmaya devam edeceğim .

 

SAÇ EKİMİNDE İNSAN ELİNİN HASSASİYETİ ÜZERİNE HİÇBİR ROBOT GEÇEMEZ. ”ROBOTLA MI YAPIYORSUNUZ” DİYORLAR, “HAYIR İNSANLA YAPIYORUZ” BİZ.

 

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

 

Saç ekimi yaptıracağınız yeri seçerken önce saçınızı yapacak kişiyi seçin derim ben hep, telefondaki herkes size benzer şeyler söylüyor zaten çoğu da işleminiz yapan kişi değil. Saç ekiminde şehir dışı ve yurt dışı hasta fazlaca olduğu için İstanbul merkezli bu işte online muayene ve bilgilendirme çok önemli. Herkes hastaneye muayeneye gelemiyor. Ezber bilgilendirmeler bol eşantiyonlu konuşmalar genel olarak herkeste aynı, ama sonuçlar farklı. Neden aslında saçı yapan planlayan kişi çok mühim, çünkü bu bir el işi. Bu işi makineleştirmek, robotlaştırmak istenilse de, bu kelimeleri sevdiğimizden sık sık pazarlama taktikleri olarak kullanılsa da insan elinin hassasiyeti üzerine hiçbir robot geçemez. ”Robotla mı yapıyorsunuz” diyorlar, “Hayır insanla yapıyoruz” biz. Kişilerin daha seçici olmasını, saç ekiminin yanında ikna amaçlı verilen eşantiyonlardan çok işleme, sürece, yapan kişiye, güvenliklerine dikkat etmelerini tavsiye derim.

 

  •   Etiket

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI